56
Edebiyat, roman, hikâye, şiir ve eleştiri konusunda-
ki yazıların edebiyat bilimi için oldukça önemli bir
yeri vardır. Ancak, otuz kırk yıl önce, ‘yapısalcılık,
biçimcilik, göstergebilim, anlambilim, anlatıbilim,
alımlama estetiği, ontoloji’ gibi kavramların yer yer
satır aralarında sorgulandığı bu yazıların edebiyat
dünyasında yeterince ilgi gördüğünü söylemek ol-
dukça güçtür.
Metinlerde, yazıldığı dönemlerdeki zamanın tonu
çok önemlidir. Yazar, kendisine, sanatı adına konak-
lama yerlerinden bir tarih yapmaya çalışır. Yazar, bir
düşünce insanı olarak ortaya çıktığı dönemde insan-
lara yaşatılan şeylerden pay almış olduğunu unut-
maz. Okur da 60’lı, 70’li yıllarda tartıştığı, söylemek
istediği şeylerle o zamanki kültürel atmosfer ara-
sındaki ilişkiyi görmezden gelemez. Özdenören’in
otuz kırk yıl önce söyledikleri, bugün birçok insan
için sıradan gelebilir. Ancak, yazıldıkları dönemin
koşulları düşünüldüğünde metinlerin özgünlükleri
ve farklılıkları daha doğru anlaşılabilir.
Bir mimari bütünlük, bir proje tutarlılığı söz konu-
su olan kitaplarında, kendisinden önceki kuşaklarla
hesaplaşmaya girişmeden, kendi takvimini izleyip
hep kendisinden sonraki kuşakların takvimine ba-
kar.
Özdenören’in hayat ve sanat karşısındaki tavrı çok
nettir. Yazar, bir yanda Doğu’nun dervişliğine aday
bir görüntü sergilerken öte yanda Batı’nın kuram-
sal derinliğine kayıtsız kalmaz. Öykülerindeki Batılı
tekniğin gerekçelerini bu yazılarda görmek müm-