46
hâlde mağaraya çekilin ki Rabbiniz, rahmetinden
size genişlik versin ve size, işinizde bir kolaylık ha-
zırlasın.
Hatırla ki, o vakit, o genç yiğitler mağaraya sığın-
dıklarında şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Bize tara-
fından bir rahmet ihsan buyur ve işimizden bize bir
başarı hazırla.”
Bunun üzerine, nice seneler mağarada üzerlerine
uyku bıraktık ve kendilerini (309 yıl) uyuttuk.
19.
Bir de onları (gözleri açık olduğu için) uyanık
kimseler sanırsın halbuki onlar uykudadırlar...
Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi birbirle-
rine sorsunlar diye kendilerini (kudretimizle) uyan-
dırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: “Ne kadar
durup kaldınız?” Cevaben, “Bir gün yahut bir günün
bir kısmı kadar eğleştik.” dediler. Bir kısmı da “Ne
kadar durduğunuzu Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi
siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre (Tarsus’a) gön-
derin de baksın, hangi yiyecek daha temizse ondan
size bir rızk getirsin; hem çok kurnaz davransın da
asla sizi hiç kimseye sezdirmesin.” dediler.
20.
Çünkü şehir halkı, sizi ellerine geçirirlerse mu-
hakkak sizi taşla öldürürler. Yahut zorla dinlerine
döndürürler. Bu takdirde ebediyyen kurtulamazsı-
nız.
Gül YetiştirenAdam
’ın hikayesiyle, Kur’ân-ı Kerim’de,
zamanı ve mekânı bildirilmeden anlatılan Ashab-ı
Kehf’in kıssası arasında ilgi kurmamıza sebep, dış
şartlardaki benzerlikler olsa bile Tevhid inancına