147
tasarılarda mekân nerdeyse tamamıyla yok, insanlar yok.
İlişkiler var. Yani mekândan tamamıyla yalıtılmış, soyut-
lanmış, mekân tümüyle sanal hâle getirilmiş böyle bir şey.
Bunu niye böyle yapıyorum, bunun izahı yok bende. Ama
olursa böyle olacak bu yeni tasarladığım öyküler.”
Kitap:
Düşüncelerin ve düşlerin başka sahiplerle
devamı.
Kızılay:
Arkadaşlarıyla telefonlaşır. Onu arayan-
lar, onun aradıkları olur. Değişmez buluşma yeri
Kızılay’dır. Kızılay’daki kitapçılar… Birleşik, Fatih,
Kurtuba kitabevleri, görüşme, buluşma, konuşma
mekânlarıdır. Özellikle, Kurtuba Kitabevi’nde geç
saatlere kadar dostlarıyla oturur. Burada, sohbe-
ti koyulaştıran bir de kahve reyonu vardır. Şimdi,
Hece
dergisinin yayın yönetmenliği üstlendikten
sonra Kızılay, onun için tam anlamıyla bir adrestir.
Konuk:
Özdenören Ankara’da iyi bir ev sahibidir.
Bu büyük kentte konuklarına huzur veren ve onları
rahat ettiren bir misafirperverdir.
Kurtuba:
Kızılay’da kahve, kitap, sohbet ve dost ko-
kusu…
Mekân:
Rasim Özdenören’in kendine ait bir odası
olmamıştır. Onu ev hâli ile görenler bunu gayet iyi
bilirler. Bu kadar velut bir yazarın kendine ait bir
odasının olmayışı insanı gerçekten şaşırtır. Değil
oda, kendine ait bir masası dahi yoktur. Kendisini
ziyarete gidenler, onun misafir odasındaki yemek
masasında yazı yazdığını görerek şaşırırlar. Yazı,
hem de öykü yazarlığı gibi çok yüksek konsantras-