150
Rasim Özdenören ne söylüyor? Bu olguyu Rasim
Özdenören nasıl yorumluyor?’ sorularıyla düşün-
celeri hep önemsenir. Gündemdeki konuların yanı
sıra, ‘dil’, ‘eleştiri’, ‘İslami Edebiyat’, ‘roman’, ‘öykü’,
‘şiir’ gibi kavramlarda da ne söylediği, ne söyleyece-
ği dikkatle izlenir.
Okumak İstediği Bölümler:
Okumak istediği bö-
lüm, başta İngiliz filolojisidir. Ancak, o dönemler-
de bir yol göstericiden mahrumdur. Bir tek hocası
bile ‘Ne olmak istiyorsun, niye bunu yapmak isti-
yorsun, İngiliz filolojisinden mezun olan insanın
illa da İngilizce hocası olması gerekmez. Fakültede
tezkere bırakabilirsin. Oraya yönelebilirsin’ diyerek
akıl vermez. İngiliz filolojisinin ardından sosyoloji
okumak ister, o da olmazsa felsefe, o da olmazsa
psikoloji. Ancak, Türk Dili okumayı hiç düşünmez,
aklından hiç geçirmez.
“Ben derslerde yeni öyküden
bahsederdim. Haldun Taner’i anlatırdım, Orhan Kemal’i
anlatırdım. Hoca sorardı, bu yazarı nasıl buluyorsun, bu
nasıl, diye. Biz de o yazarları yeni yeni tanıyoruz. Bizim
arkadaşlarımızın hiçbirinin bilmediği isimler. Çünkü
tedrisat programında olmayan isimler onlar, o yıllarda.
Özellikle Varlık dergisinde, Yeditepe, Türk Dili, Yenilik
gibi dergilerde öyküleri yayımlanan isimler, o dönemde
tabiî hepsi genç, yaşları bizim için ahı gitmiş vahı kalma-
mış gibi görünse de kırklı yaşlarını süren insanlar.”
Opera:
Ankara’da tiyatro, sinema, bale, opera alış-
kanlığı yoktur. Ömründe, seyrettiği oyun sayısı
10’u zor bulur. Operaya hayatında bir kez gider.
İstanbul’da Nuri Pakdil ve Erdem Bayazıt’la gitmiş-
tir. Opera müziğini sever.