 
          24
        
        
          Emre Erdoğan
        
        
          Yukarıda yer alan tablo 4’ün yorumlanmasına, İnternet’te siyasal katılımın davranış bo-
        
        
          yutunun bağımlı değişken olduğu  birinci sütunla başlamak gerekmektedir. Bu modelde
        
        
          sadece demografik ve sosyoekonomik değişkenler yer almaktadır. Bu modele göre, söz
        
        
          konusu davranış boyutu olduğunda kadın ve erkek arasında istatistiksel anlamlılık taşı-
        
        
          yan bir fark bulunmamaktadır, dolayısıyla bir cinsiyet uçurumundan bahsedemeyiz. Keza,
        
        
          yaş grupları arasındaki farklılıklar da anlamlı değildir, Türkiye’de farklı yaş gruplarındaki
        
        
          gençlerin en azından davranış boyutunda benzer şekilde davrandığını söyleyebiliriz. İki
        
        
          değişkenli analizlerde istatistiksel anlamlılık taşıyan bu değişkenler, diğer değişkenler için
        
        
          kontrol edildiğinde anlamsız hale gelmiştir. Başka bir deyişle, iki değişkenli analizlerde
        
        
          gözlemlediğimiz farklılıklar, diğer değişkenlerden kaynaklanmaktadır.
        
        
          Tablo 4, eğitimin davranış boyutu üzerindeki etkisini açıkça göstermektedir. Lise ve üni-
        
        
          versite mezunu gençler, diğer gençlere kıyasla daha fazla İnternet’te siyasal katılımda
        
        
          bulunmaktadır. İstatistiksel anlamlılık taşıyan bu farklar (sırasıyla β
        
        
          Lise
        
        
          =0.122 ve β
        
        
          Üniversi-
        
        
          te
        
        
          =0.133) “kaynaklar” yaklaşımının gösterdiği üzere yüksek eğitimli gençlerin daha fazla
        
        
          İnternet’te katılım skorlarına sahip olduklarını doğrulamaktadır.
        
        
          Aynı tabloda, gençlerin çalışma durumlarına bakıldığında ev gençlerinin diğer gençlere
        
        
          kıyasla daha az katıldıklarını görmekteyiz (β=-0.089), öğrenciler ve çalışanlar görece daha
        
        
          fazla katılmaktadır.
        
        
          Hane zenginliğine baktığımızda Orta ve düşük yüzde 20’lik kesimlerde yer alan gençle-
        
        
          rin daha az katıldıkları (sırasıyla β
        
        
          Orta
        
        
          =-0.084 ve β
        
        
          Düşük
        
        
          =-0.071), başka bir deyişle yüksek
        
        
          katılımın en yüksek ve en düşük gelir gruplarında görüldüğü söylenebilir. İki değişkenli
        
        
          analizlerimizde gözlemlediğimiz bu doğrusal olmayan ilişki, çok değişkenli analizlerde de
        
        
          doğrulanmıştır.
        
        
          Sadece bu değişkenlere odaklandığımızda, elimizdeki verilerin kaynaklar yaklaşımını kıs-
        
        
          men doğruladığını söyleyebiliriz, eğitim çok önemli bir etken olarak ortaya çıkmaktadır.
        
        
          Ancak hane zenginliğinin doğrusal olmayan etkisi resmin daha karmaşık olduğunun ipuç-
        
        
          larını göstermektedir.
        
        
          İkinci modelimizde daha önce kullanılan değişkenlere teknoloji kullanımı ve “offline” si-
        
        
          yasal katılım değişkenlerini de eklediğimizde elde edilen sonuçlar bulunmaktadır. Bu de-
        
        
          ğişkenleri eklediğimizde, daha önceki modelde anlamlı olmayan yaş grupları arasındaki
        
        
          farkın, 22-24 yaş diliminde daha yüksek olmak üzere anlamlı hale geldiğini görmekteyiz.
        
        
          Yeni değişkenleri eklediğimizde daha önce anlamlı gözüken eğitim düzeyi ve çalışma
        
        
          durumuna bağlı olan davranış boyutundaki farkların istatistiksel anlamlılıklarını yitirdiği-