52
Sıtkı Yıldız & Erdem Yöntem
gelişmelerin ulus devletlerini önemli oranda etkilediği söylenebilir ve entelektuellerce de-
ğişim ve gelişim faaliyetlerinin ele alınmasını zorunlu kılmıştır (Habermas, 2002: 26; 28).
Avrupa Komisyonu da Avrupa Yükseköğretim Alanı oluşturulması çalışmalarında Bolog-
na Bildirgesi’ni imzalayan devletlerle aynı göruştedir. İlk adımlarının 1987 yılında atılma-
ya başlandığı Erasmus Programının 2015 yılı verilerine göre toplam 3 milyon öğrencinin
programdan faydalandığı belirtilmektedir. Yaklaşık 30 yılık sure içerisinde ortalama olarak
her yıl 150 bin civarında bir öğrencinin programa dâhil olduğu söylenebilir. İstatistiki veriler
doğrultusunda Erasmus Değişim Programı’nın Avrupa’daki en buyuk değişim programı
olduğu ifade edilmektedir. Avrupa 2020 hedefleri doğrultusunda buyumeye devam ede-
ceği de öngörülmektedir (European Comission, 2014-2015).
Kulturel Etkileşim Bağlamında Erasmus+ Programı
Kültürlerarası etkileşimin bir tanımının yapılması her ne kadar zor olsa da “bireyin kendi
bilgi, beceri ve yetkinliği ile bir başka kulturel ortamda kendini ifade edebilme ve tutarlı
davranabilme yetkinliği” olarak ifade edilebilir (Deardorff, 2006: 247).
Öğrencilerin farklı kulturel, dil bilgisel ve coğrafik özgeçmişlere sahip olması uluslararası
ortamlarda sözlu veya sözsuz iletişimde bazı farklılıklara veya anlaşmazlıklara sebebiyet
verebilmektedir. İşte böylesi durumlarda kulturler arası farkındalık ve kulturel etkileşim
oluşturmada mufredatın kulturel etkileşim konusuna yer verecek şekilde hazırlanması ge-
rekmektedir (Holmes & O’Neill, 2012:707-718). Kimlik sadece yaşanılan çevre, etnisite,
konuşulan dildeki benzerliklere dayandırılmamalıdır. Kimlik ancak aynı kulturun bir parçası
olmayan insanların içinde bulunduğu yaş, sosyal çevre, cinsiyet, konuştuğu dil, yaşadığı
coğrafya, tarih, geçmiş hatıralar, din ve aile gibi farklılıkların benimsendiği ve bu özellikleri
de içine alan geniş bir perspektifle anlaşılabilir.
Uluslararası ortamlarda kulturel etkileşiminin sağlanması için kulturlerarası işbirliği sağ-
lanması gereklidir ve bireylerin el ele vererek yeni durumlara ve farklılıklara açık olması ile
mumkun olabilir (Beaven & Borghetti, 2014). Öğrencilere kulturlerarası etkileşim ve önemi-
ni ifade edebilmenin en kolay ve başarılı yolu onları uluslararası bir ortamda bulunmalarını
sağlamaktır.
Öğrencilerin farklı kulturlerden oluşan bir grup içinde kendilerini yeterli bir seviyede ifade
etmeleri için kulturel temelli farklı durum ve koşullara nasıl geri bildirimler verileceğinin öğ-
retilmesi gereklidir. Bu sağlamanın en etkili yollarından biri ise öğrencilere yurt dışı eğitim
olanaklarının sunulması gereklidir (Emert & Pearson, 2007:76-75).
Bologna Bildirgesi’nde yer alan ve Avrupa 2020 hedeflerindeki Avrupa Yukseköğretim
Alanı’nın oluşturulması çalışmalarında öğrencilerin AB uye ve katılımcı ulkelerde hareketli-