32
Yunus Emre
dığını. Yarın dolup taştığında ne çeyizler
saçılır o sandıktan seyreyle…
Fatma Sultan-
Şu kapıya her gelen onun bu
hâlini kıskanır evvela… Hürmetine şaşan,
başlar açık aramaya…
Tapduk-
Bu hep böyledir zevcem. Nefis bunu
emreder nefes aldıkça… Bizler birbirimizin
sınavıyız sonuçta…
Fatma Sultan-
Hem “öyle bir sınav ki kitabı
açıp bakmak serbest” öyle değil mi?
Tapduk-
(Gülümser)
Ne güzel dedin Fatma’m?
Fatma Sultan-
(Gülümseyerek)
Söyletene bak.
(Es. Bekler, kararsız. Nihayet…)
Şeyh’im?
Tapduk-
Sultanım?
Fatma Sultan-
Hepsini evladın gibi kollar
gözetirsin bilirim… Lakin emeklerin hora
geçsin isterim. Derler ki…
Tapduk-
(Keser.)
Gören gözümsün ya duyan ku-
lağım olmayıver…
Fatma Sultan-
Sen daha iyisini bilirsin ama
tedbirini al diye söylerim…
Tapduk-
Ha bir söz ki, söylemesen de olur,
söyleme…
Fatma Sultan-
Israrımı bağışla… Yalan yanlış
sözler gelir kulağıma bilesin…
Tapduk-
“
Cümleler doğrudur sen doğru isen,
doğruluk bulunmaz sen eğri isen.” Eğip büküp
doğru yola getirmekse işimiz fitneye mahal
vermemeli…