19
Aşkın Pazarında
Hacı Bektaş’ı Veli dergâhı…
(Sahne aydınlandığında; Hacı Bektaş-ı Veli
dergâhının önü… Sağ tarafta bağımsız türbe
ve giriş kapısı… Ortada üç musluklu bir pı-
nar… Pınarın başında kendi hâlinde bir der-
viş, kurnalardan sırasıyla su alıp bir tes-
tiye doldurmaktadır… Fonda bağlama ezgisi…
Gaipten yankılı bir ses nasihat edercesine
konuşur... Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğretileri
her yerden duyulmaktadır…)
Ses 1-“
Bir olalım, iri olalım, diri olalım!
(Yaklaşıp duran kağnı gıcırtısı, sonra Yunus
görünür. Sırtında heybe, içinde alıç… Şaş-
kın... Sağa sola kulak kesilip sesleri din-
lemektedir. Sadece onun duyduğu her hâlinden
bellidir. Bu bir gönülden gönüle sohbettir
âdeta... Derviş kendi hâlindedir. Yunus’u
duymaz... Ta ki kapıya diz çökene kadar.)
Ses 1-
“Eline, diline, beline sahip ol!”
- “Kendi nefsine ağır geleni başkasına tat-
bik etme!”
- “Her ne kusur ararsan, kendinde ara!”
Yunus-
(bu sözlere cevap verir gibi.)
“Acı dirliğim isteyen,
Tatlı dirilsin dünyada...
Kim ölümüm ister ise,
Bin yıl ömür olsun ona!”
Ses 1-
“Hiçbir milleti ve insanı ayıplama-
yınız!”