27
Aşkın Pazarında
Tapduk-
Yunus Emre’ye hırkamız da yakışmaz
mı canlar?
Derviş 4-
En az isminiz kadar Şeyh’im… Müsa-
adenizle, Yunus Emre kardeş, yorulmuşsunuz-
dur…
(Eliyle buyur eder, girerler...)
(Işık söner, yanar… İki derviş bir yandan
bulaşık yıkar, bir yandan gizli gizli konu-
şurlar…)
Derviş 2-
Horasandan göçenlerdenmiş öyle mi?
Derviş 3-
Öyleymiş. Malı, mülkü bırakıp gel-
mişler Anadolu’ya…
Derviş 2-
Fakirliği Anadolu’da görmüş anla-
şılan…
Derviş 4-
(Elinde ibrikle girer)
Selamün Aley-
küm…
Derviş 2-
Ve Aleyküm Selam kardeş, sağ ola-
sın...
(Derviş 4, ibriği bırakır ve yıkanmış bula-
şıkları alıp çıkar).
Derviş 3
- Şeyh’im onu başka sever oldu; soh-
bette bir ona söz veriyor…
Derviş 2
- Söz vermese konuşacağı yok zaten…
Derviş 3
- Az konuşuyor ama her lafı mani
gibi diziyor.
Derviş 2
- Ümmi değil bizim gibi… Okumuş bel-
li…
Derviş 3
- Cahil adam lafı değil ağzındaki…
Besbelli okumuş…
(Yunus; derviş kılığında, sırtında odunlarla
görünür.)