57
der. Kuru anlam aktarması değildir yaptığı. Şiiri
Türkçede yeniden yazar. Çevirisiyle ünlenen şiirin
nakaratı şöyledir:
“Çal sevgili saat, gel sevgili gece
Ben kalıyorum, günler gidiyor sessizce”
ON DOKUZ:
1955’te son sınıfı ikinci kez okuduğu
yıl sigaraya başlar. Sigara, elinde şairin altıncı par-
mağı gibidir. 1984’te, otuz yıllık yoldaşını terk eder.
Fakülteyi son sınıfın ikinci senesinin sonunda, eylü-
le kalarak bitirir. Memuriyetin kapısına geldiğinde
kafasının epeyce karışık olduğunu fark eder. Burslu
okuduğu için mecburi hizmete başlamak zorunda-
dır. Ancak memur maaşı ile geçinemeyeceğini, aile-
sine yardım edemeyeceğini anlaması uzun sürmez.
Müfettişlik sınavlarına girer.
Maliye Bakanlığı’nda göreve başlar. Artık teftiş ku-
rulunun genç bir üyesidir. Kapanıp açılma macerası-
nın açık döne- minde olan
Büyük Doğu
’da, edebiyat/
sanat bölümünü hazır- lar. Köşe yazılarında, ‘tahlil-
ci’ imzasını kullanır. Necip Fazıl
, “Senin yazılarında
hep bir tahlil var.”
diyerek bulur bu ismi.
Aynı dönemde, Cemal Süreya’dan da
Büyük Doğu
için şiirler alır. Hatta Osman Mazlum müstearıyla
edebiyat üzerine yazılar da yazar Cemal Süreya.
YİRMİ:
Bir arada olmak ve kardeşlerini okutabil-
mek amacıyla ailesini İstanbul’a getirir. Fatih’te bir
ev tutar. Bir yanda ailesi, bir yanda her fırsatta koş-
turduğu
Büyük Doğu
, öte yanda müfettiş yardım-
cılığı... Yükü oldukça ağırdır. Bu arada müfettişliğe