58
geçiş konusunda tedirgindir. Sadece bilgi ve bece-
ri yeterli değildir. Her şeyine müdahale edilmekte,
fötr şapka giymesi bile istenmektedir.
Büyük Doğu
kapanır. Borç senetlerinden bazılarını,
kefil ol- duğu için ödemek zorunda kalır.
Semtler, evler değiştirilir. Kardeşlerinin işsizliğine
çare bulunamaz. Annesi Emine Hanım 52 yaşında,
dünyayı sessizce sırtlayan kadın, sessizce akıp gider
öte aleme.
Yoktur Gölgesi Türkiye
’de şiiri o günlerin duyarlılığı
ile yazılır.
“İncedir billurdandır yoktur gölgesi Türkiye’de Bir meç-
hul Meryem mermerden değil ama kutlu
Gözlerine baksanız erirsiniz kar gibi
Elinizi sallasanız rüzgârından sallanır
Bir geyik olur sizi arar melûl ve bakır
Görür gibi uyur konuşur gibi susar güler ağlar gibi”
42
1950’li yıllarda, ülkeyi gezdikçe geçmişten kopuşu
daha iyi gözlemler:
“Geçmişine bu kadar yabancılaşmış
bir ülke yoktur. Bir mucize olup da bu gidişe dur denmez-
se, tarihe karışmamız mukadderdir.”
YİRMİ BİR:
Balkon
şiirini, bir mektubuna ek olarak
Cemal Süreya’ya gönderir. Sonraki bir gün
Pazar
Postası
’na bir bakar ki şiiri yayımlanmış. Üstelik Ce-
mal Süreya, ona yazdığı mektuptan alıntılar yapar
ve şiirdeki birkaç kelimeyi de değiştirir.
Cemal Süreya’ya ağır bir mektup yazar. Mektup bir-
42
Sezai Karakoç; Şiirler III,
Körfez /Şahdamar / Sesler
, 4. Basım, Diriliş
Yayınları, İstanbul 1982.