27
onu, ne radyoda sesini duyarız, ne gazetelerde çı-
kar karşımıza, ne dergilere röportaj verir. Bu durum,
günümüzde az rastlanır bir ‘ şair tutumu’ olarak
elbette ‘gösteri toplumu’na temelli bir itirazdır ve
ardında bir derviş tutumu kadar, dahası ondan da
çok, politik bir bilinç yatar. Sezai Karakoç’un kendi-
ni gizlemek ve böylece etrafında ‘gizemli’ bir hava
yaratmak gibi bir amacı ve kaygısı yoktur elbette. O
şiirini ve düşüncesini kitaplarıyla, çıkardığı
Diriliş
dergisiyle iletirken elbette görene değil, ‘görmeyene
gizli’ bir şair olacaktır. Sezai Karakoç’un bu tavrıy-
la da, bilhassa şairler için bir ayna işlevi gördüğünü
söylemek gerekir.
26
Karakoç, aşktan aşkınlığa ulaşan derin bir yolculuk-
ta, dünya nimetlerinden uzak durarak yakaladığı
erdemi çoğaltır.
“Aşk ve aşkınlık, Sezai Karakoç
şiirinin iki tanımlayıcı
kutbu
dur. Tanımlayıcılık karşıtlıktan değil, sürek
olmaktan geçer. Önce kendisi olan, kendisi olmanın
dışına taşan ancak taştığı yeri doldurup yok etmeyen
bir sürektir bu. Duygunun olgunlaşa olgulaşa özgün
düşünceye varması, kristalize olması gibidir.”
27
Karakoç, ‘yalnızlığın odalarını dünyadan büyük
yapanmasalların, türkülerin ve hikâyelerin kalbinde
büyüyen’ bir çocukluk yaşar. Doğu’da masalların,
türkülerin, hikâyelerin yolu aşka çıkar.
26
Haydar Ergülen; Haydar Ergülen; İnancı da Şiirine Dahil Büyük Bir Şair
Sezai Karakoç,
7. Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları,
5-8 Eylül 2007, Sakar-
ya Valiliği Yayınları, Mayıs 2008.
27
Ömer Erdem;
Aşktan Aşkınlığa
,
Sezai Karakoç;
Hazırlayanlar: Mehmet
Çelik-Yakup Çelik,
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
,
Ankara 2010.
