161
dilleri, ayrı kişilikleri, ayrı duyarlığı klâsik şiirimi-
zin zenginliğini nasıl besleyip büyüttüyse, imgele-
mini güçlendirdiyse, Karakoç’un şiiri de uygarlığı-
mız gibi, farklı veya türdeş varyantları birleştirerek
onları bir zenginliğe çevirir. Uygarlığımızın duyar-
lılığına aynı bakış açısıyla yönelir; minyatür ve ebru.
Zaman, mekân, dil, düzlem ayrımlarını minyatür
bir bakış açısıyla kaynaştırır. Her doku, her renk
hem kendi renk ve dokusunu korur; hem de diğer
renk ve dokuları etkiler. Bu etkileşim de ebrudur.
Bir taşım, birliktelik ve yeni bir kimlik. Her kimlik
ve kişilik bütünün içinde kendi özelliklerini dönüş-
türerek korur. Ebru bir bütün oluşturur: Uygarlığı-
mız gibi...
116
116
Abdurrahim Karadeniz; a.g.y.