156
ve diğer dizelerde de yinelenen yönelişten çıkarıla-
bilir. Bütün denkliklerin şair tarafından tam olarak
kurulduğu söylenebilir. Bu kesitteki Kudüs-Mer-
yem, Mısır-Züleyha kavramlarının klâsik şiirimiz-
deki çağrışım alanlarından yararlanılır. Adı geçen
tüm kişilere klâsik şiirimizde ve yüce Kitap’ta adı
geçen kişilikler olarak bakılmalıdır. Her birinin bir
kıssasının bulunduğu Züleyha kıssasından hareket-
le hatırlanmalıdır:
‘Mağrip sultanın kızı olan Züleyha, rüyasında Yusuf ’u
görerek âşık olur. Çok güzel olan Züleyha’ya bütün hü-
kümdarlar talip olmuşlardır. Fakat Züleyha onlarla ev-
lenmek istememiştir. Nihayet babası Züleyha’yı Aziz-i
Mısır’a verir. Züleyha da Mısır’a gelir. Bu sırada Yusuf
satılmak için mezada çıkarılmıştır. Züleyha’nın ısrarı
üzerine, Aziz-i Mısır Yusuf ’u satın alır. Züleyha Yusuf
’a daha da meftun olur. Onu kendine cezbetmek için ıs-
rarcı olursa da Yusuf raz
ı olmaz. Nihayet bir gün, Yu-
suf
’un yattığı bir sırada Züleyha yanına gelerek tekrar
ısrarcı olur. Yusuf kaçmak için kapıya koşar. Züleyha da
ardından koşarak gömleğini tutunca Yusuf ’un gömleği
yırtılır. İkisi bu durumda kapıdan dışarı çıkınca Aziz-i
Mısır’ı kapının önünde bulurlar. Züleyha korkusundan
Yusuf’a iftira eder ve onu zindana attırır.’
Bu kıssa, Züleyha ismiyle beraber hatırlanırken
-Leylâ denince Mecnûn’un hatırlanması kaçınılmaz
olduğu gibi- aynı ismin çağrıştırdığı bir başka ismin
de Yusuf olduğu ve Yusuf’un da ayrı bir kıssasının
bulunduğu hatırlanmalıdır. Binbirgece masalların-