67
için oluşturduğu savaşına çağdaşlarından farklı
olarak sanatsalı ekler.
Ortadoğu, kaynaşması bir türlü bitmeyen, halk-
larının rahat yüzü görmediği, göçlerin yinelenip
durduğu bir bölgedir. Göçe zorlanan insanın doğ-
duğu, yaşadığı yere ait hiçbir şeyi unutmamasını
ister. Göçen insanın ülkesini de ezberinde taşıyabi-
leceğini, saklayabileceğini, böylece onu yitmekten
kurtulabileceğini söyler. Yaşananlardan artakalan
her şeyi gizli kaleler olarak değerlendirir. O yü-
rekte ve bellekte saklananlar asla teslim alınamaz-
lar. Nedir, yürekte ve bellekte saklananlar? Çeşitli
şiirlerinden seçilen şu dizeler, ezilen halkların yü-
rek ve bellek kalelerini oluşturur:
Soluğunda gül kokusu / okunan ve bitmeyen bir
sayfa, Gel / Anne ol / Çünkü anne / Bir çocuktan bir
Kudüs yapar, Çocuk harita / anne çocuğun gözle-
riyle bakar / uyur çocuk / anne bekçi daim, Kar
yağmaz uçar anne gözlerinden / anne eli ovadır /
oynayınca çocuk / daha genişler, Ki biraz kirazdır
ki biraz silâhtır / çocukların / gözleri / parmakları,
Büyük bir sarı sayfayı / önüme açıp annem / Açık-
lardı / Yeni kurumuş sarı üzüm gibi / Babamın al-
dığı sarı attı, -Seni iyi bilirim / Ey çocukluğumun
ormanı, Bizim şehrin buğdayı / Çocukların elham