61
teryaller
-oyun metni, senaryolar-
okunduğunda bu
metinlerin sahnelendiklerinde, filme alındıklarında
ortaya koyacakları etkiyi yeterince üzerimizde sağ-
layamazlar. Burada, metinlerin etkisi, okuyucudaki
düşgücü, dikkat ve paylaşım ile ancak belli bir dü-
zeye ulaşabilir.
Pakdil’in oyunlarını, seyirci değil de okur konu-
munda değerlendirmek, yanıltıcı olabilir. Sözgeli-
mi; Pakdil, oyunlarında, ışık, müzik, renk, ses gibi
tiyatronun imkânlarından alabildiğine yararlanır ve
okur bu bileşimden ortaya çıkacak güzelliği okuya-
rak değil, ancak seyrederek, duyarak yakalayabilir.
Işık oyunlarıyla, mekâna kentlilerin yabancılaştıkla-
rı da söylenmek istenir. Çoğu zaman, müzik ve ışık,
yeryüzündeki sıkıntıyı anlatır.
Oyunların bazı bölümlerinde tiyatronun olanakları
öylesine zorlanır ki, buralarda insan, bu bölümlerin,
oynanmaktan, sahnelenmekten öte, okunmak için
yazılmış olduğu kanısına kapılır. Sözgelimi; “Mü-
zik, Bayan’ın saçlarına konan gece kuşları sanılır.”,
“Odaya koyu bir mavi, sokaklara gri, ayla yıldızla-
ra müzikle sarı boşaltılır.”, “Sahne mavi bir tarlaya
dönüşür.” gibi cümlelerin sahneye aktarılması, her
yönetmenin harcı değildir.
23
23
Necip Tosun; a.g.y.