72
“-bir akımdır geçen yüreğimden / en uzaktaki
müslümanın yüreğine” der, çünkü o, Ortadoğu’da
boy atan uygarlığın bir üyesidir. Çünkü o,
“-Tûr dağını yaşa / Ki bilesin nerde Kudüs / Ben
Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum” dizeleriyle bu
üyeliğini pekiştirmek ister.
Nuri Pakdil’in şiiri, duyguya yenik düşen bir şiir
değildir. Bilinç, duyguyu sürekli denetler. İmajla-
rın oluşumunda usun ağırlığı hissedilse de, “Na-
rin” bir lirizmle bu ağırlık ustalıkla duldalanır. Şu
dizeler bunun en güzel örneğidir:
“-Bir aydınlık yoğunlaşa yoğunlaşa / parmakların olur
Bir kuş eskidikten sonra yeniden parmakların olur”
-Ellerin yeni doğmuş / bir tay mı / En çok konuşmak
güzeldi
seninle
- İstanbul eski gazel kim yazacak seni / ey kıyı / kelime-
lerin
işlevi kurşun taşımak oldu
-koyu hüzün bulmak için kapılırım bir fırtınaya / iki ya-
nımda
saçların akar benimle birlikte su