GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
173
Gençlik Döneminde Siyasal Toplumsallaşma: Toplumsal Katılım İle Kitle İletişim Araçları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
lum temelli çalışmalara da katıldıkları ifade edilmektedir. Toplumsal etkinlikler, bireylerin top-
lumsal sorunların çözümüne katkıda bulunmalarını sağlamaktadır (Yates ve Youniss, 1996).
Bu araştırmada, siyasal toplumsallaşma yaklaşımlarının (Hyman, 1959; Shah, McLeod ve
Lee, 2009) varsayımlarına dayanılarak 25 ile 30 yaşları arasındaki gençlerin siyasal top-
lumsallaşma süreçleri incelenmektedir. Siyasal toplumsallaşma süreçleri toplumsal katılım
düzeyi belirlenerek ölçümlenmiştir. Toplumsal katılım ile farklı kitle iletişim araçlarından ha-
berlerin takip edilmesi ve sosyal medyada siyasal ve güncel olaylar ile ilgili görüşlerin ifade
edilmesi arasındaki ilişki incelenmiştir. Psikoloji çalışmalarında çok fazla yer bulmayan
siyasal toplumsallaşmanın, çoğunluğu çalışan gençlerden oluşan, görece az incelenen
yaş aralığındaki bir grup ile yapılmış olması; bunun yanında toplumsal katılımın kitle ileti-
şim araçlarının türüne ve kullanım amaçlarına göre incelenmiş olması alan yazınına önemli
katkılar olarak değerlendirilmektedir.
Siyasal Toplumsallaşma
Siyasal toplumsallaşma çok sayıda kavramı ve etmeni içermektedir. İlk kez Hyman (1959)
tarafından bir araştırma alanı olarak önerilen siyasal toplumsallaşma farklı şekillerde ta-
nımlanmaktadır. Hyman (1959) siyasal toplumsallaşmayı, bireylerin aile gibi farklı etmenler
ile etkileşimleri sonucunda siyasal bilgiyi, tutumları ve davranışları öğrenmesi olarak ta-
nımlamıştır. Bazı tanımlarda (örn., Greenstein, 1965) ise gençlerin siyasal sistemi anla-
maya ve siyasal yaşama katılmaya başlamaları vurgulanmıştır. Farklı tanımlar bir arada
değerlendirildiğinde, bu sürecin yeni kuşakların siyasal sistemi, değerleri ve tutumları öğ-
renerek siyasal kültüre katılmalarını ifade ettiği söylenebilir.
İlk siyasal toplumsallaşma çalışmalarında (örn., Greenstein, 1965; Hess ve Torney, 1967)
çocukluk ve ergenlik dönemlerine odaklanılmıştır. Bu nedenle en önemli siyasal toplum-
sallaşma etmenleri olarak aile ve okul ele alınmıştır (McDevitt ve Chaffee, 2002; Niemi ve
Hepburn, 1995). Kitle iletişim araçlarının ve kişiler arası iletişimin siyasal toplumsallaş-
maya etkilerine 1970’li yıllarda önem verilmeye başlanmıştır. Bu dönemdeki çalışmalarda
(örn., Atkin ve Gantz, 1978; Chaffee, Ward ve Tipton, 1970) kitle iletişim araçlarının siyasal
bilginin öğrenilmesindeki önemine dikkat çekilmiştir. Günümüzde, ailenin yanı sıra sosyal
ağlar ve kitle iletişim araçları gibi etmenlerin de siyasal toplumsallaşmada önemli rolleri
olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir.
Siyasal toplumsallaşma yaklaşımlarındaki 1970’lerden sonra gerçekleşen diğer bir de-
ğişim, siyasal tutum ve davranışları kazan
ıl
masındaki bireyin rolü ile ilgilidir. Bilgiyi ve
normları sadece aileden, okuldan ya da kitle iletişim araçlarından öğrenen çocuk ve genç
algısından uzaklaşılmıştır. Çocuklar ve gençler kendi sosyalleşme süreçlerinde aktif katı-
lımcı olarak görülmeye başlanmıştır (McDevitt ve Chaffee, 2002). Bu nedenle, kitle iletişim
araçlarının sadece gençlerin siyasal gelişimlerini etkileyen araçlar olarak değil, gençlerin
bilinçli olarak tercih ettikleri iletişim araçları olarak görülmesi gerektiği de vurgulanmakta-
dır (Buckingham, 1997).