Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 12

- 10 -
SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Semavi EYİCE
O bisikletle İstanbul’u keşfetmeye çıktım. İstanbul surlarına
hayranlıkla baktım. Ancak bir kısmını görebildim, sur boyun-
ca yürüyemedim. Bütününe ilişkin bir fikrim yok ve bir mekân
sardı. 12 yaşındayım. Ya 10 ya da 1Mart’ta bir Cumartesi günü,
arkadaşım Ahmet ile yola çıktık. Bisikletle İstanbul’u keşfede-
ceğiz. İskeleye kadar bisikletle giderdim, 10 km kadar. Akşam
da aynı şekilde geri dönerdim. Kadıköy’den vapura binerdim.
O kaptanların gözü pekti yahu! Lodos fırtınası olur, bana
mısın demezlerdi. Hatta bir gün resim yapmıştım. Resimde
Kadıköy vapuru köpüklere batıyor, çıkıyor... Salonların geniş
camları vardır ya, onların tahta kepenkleri kapatılırdı lodos-
ta, çünkü gemi bata çıka ilerlediği için su oraya kadar geli-
yordu. Sürme iskelenin olduğu alt bölüm var ya, gemi dalıp
çıktıkça orası su köpükleri içinde kalırdı. Böyle Kadıköy’den
Eminönü’ne geçtik. Bindik tramvaya. Beyazıt’tan Edirnekapı
tarafına doğru gidiyoruz. Fatih Camiini geçtikten sonra bü-
yük bir yanık cami gördük, rehbere baktım Hafız Ahmet Paşa
Camii imiş, sonradan restore edildi. Şimdi vatan caddesinin
bulunduğu çukur vadi ve ötesindeki tepeler bomboş.
Surların tamamını görmeye çalışıyoruz. Edirnekapı’ya doğru
gidiyoruz. Bir baktık ki iki kubbeli bir camii. Fenari İsa Camii
imiş. Kapısı kilitli idi. Etrafında dolandım. Akşamları oturup
gördüklerimi not almaya, yazmaya başladım.
İlkmerak o ödevle başladı. Oödevi yaptım, bitti ama İstanbul’u
dolaşmaya ve tanımaya devam ettim. Maalesef Hoca’nın adını
hatırlamıyorum. O derse geçici olarak birkaç kez gelmişti.
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,...194
Powered by FlippingBook