Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 67

65
Bilgisiyle mağrurdu. Çok otodidakt görüldüğü
yahut da kendi tabiatının icabı olarak bilgisinden
çok mağrurdu ve cehle de tahammülü yoktu,
şiddetle üzerlerine giderdi. Onun kanaatine göre
“Türkiye’de marksistler, marksist dostlarımız
arasında, marksizmi bilen ve Marx’ı okumuş,
Kapital’i okumuş bir tek adam yoktur.” derdi, bunu
kesin olarak söylerdi ve bunu ispat ederim derdi,
iddia edenlerle de pençeleşirdi.
Evet. Eserin, insanın, tarihin, devrin mükemmeline
bağlıydı, dolayısıyla hiç kaldırıma inmedi, hiç
sokağa ayak basmadı.
Sohbetleri sırasındaki esprileri dışında, yediği içtiği
kültür, tarih, edebiyat ve sanattı, tefekkürdü. Bunun
dışında bir Cemil Meriç’i biz yakalayamadık, çok
nadir yakalayabildik. Kırda böyle, odasında böyle,
çevresinde böyleydi.”
6
‘Fildişi Kuleden’
Toplumlarda zaman zaman bazı dogmalar birikir,
insanların kendilerinde de birikir. Bunlar gerçek
şeylermiş gibi, toplumların ve insanların hayatına
hükmeder. Fakat bazı adamlar gelir, bu dogmaları
sarsar. Türkiye’de böyle adamlar gelmiştir. Bu
adamlardan en dikkate değer birisi de Cemil
Meriç’tir.
O, öğrencilerinin sorumluluğunu ömrünün sonuna
kadar yüklenen bir öğretmendir. Eğitim budur ve
Cemil Meriç’in bu Türk insanında büyük bir öğretici
6 Ahmet Kabaklı;
Kaybolan Kültürümüzün Acısını Yansıttı
, Cemil Meriç
Eki, Hürriyet Gösteri, S. 106, Eylül 1989.
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,...140
Powered by FlippingBook