58
‘İmge Sağnağı’
Kalabalık, sokaklarda sahte bir ütopya adına, toz du-
man kaldırırken Cemil Meriç, düşünen idrâklere bir
gerçeği şiir dilinin incelikleriyle ihtar eder:
“İzmler,
idrâkimize giydirilen deli gömlekleridir!”
Cemil Meriç,
“uzun acılardan sonra ‘fildişi kule’den inip bir mâzi
ve hâl çığlığı olarak cemiyetin içerisine girerken de
şiir dilinin inceliklerinden vazgeçmez.”
2
Metin Üstündağ, Cemil Meriç’i Ece Ayhan’a göre
daha bir şair görürken,
3
Cemil Meriç’in nesrinde,
muhayyilenin çelmeleri ile dağılan dikkate, teşbih-
lere, istiarelere işaret eder. Cemil Meriç’te ana dü-
şünceye ulaşabilmek için kendisini tekrar tekrar
okutan ‘imge sağnağı’ bir dil söz konusudur.
Kızı Ümit Meriç de babasını şair olarak değerlen-
dirir: “Bütün zaten şairliğini ifşa ediyor. Üzerinde
işleme fırsatını bulduğu kitaplarında şairleşiyor.
Mesela,
Bu Ülke ve Hint Edebiyatı
’nda şairliği orta-
ya çıkıyor. Ama buna karşın
Mağaradakiler
’de konu
buna elvermiyor; konu müsait olunca derhal şair-
leşiyor. Kendi kitaplarından okutmaktan hoşlandı-
ğı parçalar şairane parçalardır. Mesela,
Bu Ülke
’yi
okuturdu baştan sona. Bir şair, mütefekkir olabilir
mi? Cemil Meriç’te olduğu gibi o, şairliği mütefek-
kirliğine engel olmayan bir şairdir. Nesri de mensur
şiirdir, tam bir poeme en prose.
Bu Ülke
’yi ve
Hint
Edebiyatı
’nı çalışarak şiir hâline getirmiştir. Ama
Jurnal
’deki parçalar hiç tashih görmemiş şiirleridir.
2
Olcay Yazıcı;
Tartışmayı Tartışmak
, Ötüken Yayınları, İstanbul 1992.
3
Ayşe Böhürler;
Yazmasam Ölürdüm,
Günümüz Yazarlarının Dilinden Edebiyat
İzleri
, Profil Yayınları, İstanbul 2010.