106
daha başlıyor yeni ‘Bir Yusuf Masalı’yla. Şiiri bırak-
tığını söylemesi bu başlangıca dikkat çekmek içindir.
“Şiirlerimi okuyacak Narodnik kalmadı” gerekçesin-
de ‘Halkın Dostları’ nostaljisi kadar bir küskünlük
de var sanırım. Bir sohbetimizde şairin dünyayla
ilişkisini “Dünyaya alışan şiir yaza
maz” sözüyle vur-
gulamıştı. Şairliğini, karakterini, dünyaya bakışını bu
çerçevede anlamlandırmak mümkündür.
“Yazdıklarını unutmaya çalışıyorum”
Onur Behramoğlu
Onu, aileden biri gibi hissettiğim de olmuştur; ta-
nımadığım, tanımak da istemeyeceğim bir yabancı
gibi de.
‘Erbain’i defalarca okumuşumdur, ‘Bir Yusuf
Masalı’nı, ‘Of Not Being a Jew’u...
Bugün okurken
yazılarını, konuşmalarını unutmaya çalıştığım olu-
yor! Bende saklı fotoğrafı, babam Namık Kemal
Behramoğlu ile Çankırı Lisesi’nde sıra arkadaşlığı
yıllarından fotoğrafıdır, öyle kalmasını isterdim.
Yazdıkları, üstüne başına benzeyenlerden midir?
Evet. Şair fiyakası diye bir şey varsa ona sahip.
Karakterinde bana ‘kibir’ gibi görünene o ‘vakar’
der.
Şiir bırakılmaz; bırakır. Konferanslarından birine
“Söylediklerimden bir şey anlayacağınızı zannetmi-
yorum” diyerek başlayan şairin yalnızlığıyla diye-
lim ki, bir sanatçının çelloyu kendi duyacağı kadar
çalışındaki yalnızlığı kıyaslayamam. Birinde me-
galomani var, diğerinde varoluşsal yalnızlık. Şaire
yakışan yalnızlıksa Kafkaesk bir yalnızlık olmalıy-