Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 106

104
karakteri ve politikaya bakışıyla arasındaki ilişkiyi
nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıt-
lar:
“Şiirini daha çok akılla kuran, yetenekli, özgün bir
şair. Patetik, hastalıklı değil, bir kişiliği olduğunu
düşünürüm.
Bu kişilik, sözünü ettiğiniz üçlünün belki temel be-
lirleyenidir. Şiirini akılla kursa da bu işlerin kararla
olacağını pek sanmam. Zaten biz bırakmasak da şiir
eninde sonunda bizi bırakır.”
“Eski çağlarda yaşasaydı şeyh olurdu”
Sennur Sezer
Dünya görüşünü değiştirdiğinde “toplumcu şiirde
ulaşmış olduğu biçimsel ustalık öğeleriyle aynı ritm,
vurgu ve tonlamalarla aynı gözü pek ve özgün ben-
zetmelerle” yazmayı sürdürdü. Devrimci dünya gö-
rüşünü savunurken de şiirinde ‘mistik’ öğeler vardı.
Hep bir ‘iman’ şiiri yazdı. İman ettiği öğe değişti.
Onun şiirindeki yapı değişmedi.
İsmet Özel’in dikkat çekmek, öncü olmak, önder
olmak özelliklerini taşıyan, hep bir hayran, inanan
kitlesiyle çevrili olmaktan hoşlanan bir kişiliği var.
Her şairde vardır bu yapı, yoğunluğu farklıdır. Eski
çağlarda olsaydı bir şeyh olurdu belki. Özel’i ilk kez,
haddini aşarak “Kadınların dini eksiktir” dediğin-
de yadırgadım. 2 Temmuz 1993’te “Sırp uçaklarını
mı beklediniz kurtarıcı olarak” benzeri can yakıcı
suçlaması, onu yok saymama yol açtı. Şimdi şiiri
bıraktığından söz etmiş. Bir anlamda toplum onun
1...,96,97,98,99,100,101,102,103,104,105 107,108,109,110,111,112,113,114,115,116,...132
Powered by FlippingBook