Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 98

96
Zeyl 1
Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı…
“Yazı yazmak” demiş E.L.Doctorow, “geceleyin
araba sürmeye benzer. Önünüzü sadece size far-
ların gösterdiği yere kadar görebilirsiniz, ama bu
suretle seyahatin tamamına erersiniz.” Bu söze iti-
bar edeceksek ben de geldim geleceğim yere kadar,
bitirdim gezimi. Benim için gazete yazarlığı bağla-
mındaki seyahat tamamlandı. Bundan sonra gazete
yazısı yazmayacağım. Yirmi altı sene önce bir yan-
dan inancıma ortak saydığım kimselere laf anlat-
mak, diğer yandan geçim derdiyle şoför mahalline
bir şekilde oturduğum bu arabayı sürmem
i ç in
hiçbir ahlâki gerekçe kalmadı artık. Neydi gazete
yazısı yazmamdaki ahlaki gerekçe? İslami siyaset
yaklaşımı başını dik tutmak istiyorsa ona destek ol-
maktı. Çok önemli ve işlev değeri çok yüksek bir işe
giriştiğimi düşündüm. Yıllar ve yıllar boyunca çaba-
larımı hafife almadım. O kadar ki benden başka bir
kalemle ikame edilebilecek bir tek satır yazmadım.
Devran döndü ve benim niyetlerimle olduğu kadar,
benim ciddiyetimle ortamın ahvali arasında herhan-
gi bir irtibat bulunmadığı ortaya çıktı.
Bu sebepten dolayı hakkımda “Bir zamanlar bir
İsmet Özel vardı…” denilmesi pek yakışık almaz.
Ben ortalıkta dönüp duran işlere, çevrilen dolaplara
bulaşmadım. Buna mukabil adı duyulmuş biri hâli-
ne geldim. Adım elbet gizli kalmayacaktı. Lakin be-
nim hedeflediğim şey adımın yaygınlaşması değildi,
varlığımın neyle uğraştığının farkına varılmasıydı.
Gazete yazısı yazmaya başladığım günden bugüne
1...,88,89,90,91,92,93,94,95,96,97 99,100,101,102,103,104,105,106,107,108,...132
Powered by FlippingBook