Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 11

GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
9
İnternet ve Siyasal Katılım: Türkiye Gençliği Üzerinden Bir Değerlendirme
İyimserlerin görüşlerini desteklerken kullandıkları en önemli argümanlardan biri, İnternet’te
yapılacak siyasal katılımın içerik olarak “offline” siyasal katılımlardan farklı olduğu, hatta
yeni bir katılım türünü oluşturduğudur. İnternet üzerinden yapılabilecek siyasal etkinlikler
kendi başına bir katılım boyutunu oluşturmaktadır ve “offline” dünyada bir karşılığı bu-
lunmamaktadır. Dolayısıyla, geleneksel siyasal katılımı anlamakta kullanılan araçlar, bu
yeni katılımı anlamakta yetersiz kalacaktır ((Marien, Hooghe, ve Quintelier 2010; Stolle,
Hooghe, ve Micheletti 2005; Whiteley 2011, Gibson ve Cantijoch 2013, Van Zoonen ve
Hirzalla 2011).
Doğal olarak “hareketlilik hipotezinin” iyimser savunucularının bu görüşleri herkes tarafın-
dan paylaşılmamaktadır. İnternet’in yaygınlaşmasının başlangıç döneminde, geleneksel
medya ve siyasal katılım arasındaki karmaşık ilişkiden yola çıkan uzmanlar, İnternet’in si-
yasal katılım üzerindeki etkisinin beklendiği gibi olumlu olmayacağını öngörmüşlerdir. Ro-
bert Putnam’ın (2000) geleneksel medya kullanımının bireylerin sosyal ilişkileri üzerindeki
etkisini tartışırken geliştirdiği “zaman ikamesi hipotezi”, bireylerin daha fazla iletişim aracı
kullanırken sosyal ilişkilerinden taviz verdiklerini belirtir. Bir insanın sahip olduğu zaman
kısıtlı olduğundan, iletişim araçlarına ayrılan zaman, sosyal ilişkilere ayrılacak zamandan
kesilmektedir, dolayısıyla iletişim araçlarını daha yoğun kullanan bireylerin sosyal serma-
yeleri daha düşük olacak ve siyasal ve sivil katılımları da azalacaktır. Bu yaklaşımın doğal
sonucu da İnternet’i daha yoğun kullanan insanların çevrelerinden soyutlanacakları ve
daha az sivil ve siyasal katılım gösterecekleri öngörüsüdür (Noveck 2000; Davis 1999; Nie
ve Erbing 2000; Nie & Erbring, 2002; Kraut vd.1998). Ancak İnternet’in ve diğer dijital ileti-
şim araçlarının hayatımıza girmesi sadece zaman kullanımımızı değil bütün etkinliklerimizi
kökten değiştirdiğinden, “zaman ikamesi hipotezi” sınırlı bir itiraz olarak kalmıştır (Best,
Krueger, Hubbard, & Smith, 2001; Delli Carpini, 2000).
Hareketlilik hipotezine esas eleştiri, araştırma sorularını “kim kullanıyor” sorusu çerçeve-
sinde örmüş olan “pekiştirme hipotezi” savunucularından gelmiştir, bu araştırmacılar kö-
tümserler olarak da tanımlanabilir. Kötümserler, İnternet’in sağladığı olanaklar ve yaşamı-
mızdaki radikal etkisinin büyüklüğü konusunda iyimserlerle aynı görüşü paylaşmaktadırlar.
Ancak, İnternet’in sağladığı olanakların herkes tarafından eşit olarak kullanılamayacağını,
İnternet’in siyaseti tabana yaymaktan ziyade, toplumdaki ayrımları pekiştireceği ve top-
lumun zaten sözü geçen insanlarına daha fazla söz hakkı vereceğini öne sürmektedirler.
Pekiştirme hipotezi, siyasal ve sivil katılım alanında geçerli olan kaynaklar yaklaşımına
bağımlıdır. Verba, Schlozman ve Brady tarafından 1995 yılında geliştirilen bu yaklaşıma
göre, bireylerin siyasal ve sivil katılma kararları basit bir maliyet hesabına bağlıdır. Daha
fazla maliyet, daha az katılım anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bireyler bu maliyetleri kar-
şılayabilecek kaynaklara sahiplerse, daha fazla katılacaklardır. Bu kaynaklar tabii ki maddi
olanakları yani parayı içermektedir, ancak bununla sınırlı değildir, zaman, bilişsel kapasite
ve ilişkiler de bireylerin sahip oldukları kaynaklar arasındadır.
Kaynaklar yaklaşımı, bireylerin kaynakları arasındaki eşitsizliğin siyasal ve sivil katılım
konusundaki eşitsizliklere dönüştüğünü öngörmektedir. Düşük sosyoekonomik statüye
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10 12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,...208
Powered by FlippingBook