72
Bu, temelini inancın oluşturduğu bir dünyadır.
Fıtraten olunması gereken hâlde olmaktır bu. Şair,
bu duruş ve duyuşla dünyaya bakar. Bu bakışta in-
sanlık için umut vardır. Şair bugünün hüznüyle ya-
rının umudunu muştular.
11
Erdem Bayazıt’ın şiirinde, bir yandan Köroğlu’nun,
Dadaloğlu’nun celadetli haykırışına denk ünlemle-
re tanık olunurken, bir yandan da protestosuna ma-
kes olan yiğitçe kahırlanmalar işitilir.
Erdem Bayazıt’ın şiiri, yüksek bir iç tazyikten do-
ğar. Şairin
‘damarımızda şelaleler yapan kan’, ‘denizler
boğuşuyor içimde’
gibi söyleyişlerle dillendirdiği bu
iç enerji, şahlanış; sıkıştırılmış bir konumda ortaya
çıkar bu şiirde.
Erdem Bayazıt’ın şiiri içinde, kendinden önceki bazı
ustaların ses renkleri, yer yer soluk tonlarda hissedi-
lir.
‘Şimdi bütün şehir bir adama yöneldi/ Adam dedimse
senin benim gibi bir adam/ Ama kadın değil bura önemli’
dizelerinde Edip Cansever’i; ‘
Karanlık denizlerin di-
binde/ Birtakım incilerin olduğunu/ Birtakım incilere ve
hatıralara/ Neden bağlı olduğumuzu unutma’
dizelerin-
de Sezai Karakoç’u,
‘Göçen son kuşların sedef gagala-
rından dökülür’
dizelerinde Ahmet Haşim’i uzaktan
uzağa anımsarız.
Cemal Süreya’nın
Üvercinka
’sındaki
‘Yıldızlar
Kıyamet gibiydi kaldırımlarda / Çünkü biraz önce
yağmur yağmıştı’
dizelerindeki imgelem, Erdem
Bayazıt’ın
‘Dökülen bu yıldızları yağmur birikintilerin-
11 Arif Ay,
Kar Altında Erdem Bayazıt Hüznü
, Yedi İklim,
Erdem Bayazıt Özel
Sayısı,
S. 215-216, Şubat-Mart 2008.