77
Adam
dizisiyle değil, 1980’li yılların alacakaranlığın-
da başlar.
Birçok isim, edebiyat ve şiirle Erdem Bayazıt ve ar-
kadaşlarının yazdıklarıyla tanışır. Sıkıcı edebiyat
ders kitaplarından uzaklaştıkça şiire yaklaşır.
Âdem Turan da bunlardan biridir. Birkaç edebiyat
sevdalısı dost sayesinde tanır Erdem Bayazıt ve di-
ğer isimleri:
“Edebiyat, şiir, aşk, yağmur, kavga, sisli akşamlar,
ikindi hüzünleri, dağlara doğru dalıp giden bakış-
lar...
Yani, hepimiz de kanlarımızın köpürdüğü yaşlar-
daydık o vakitler.
70’lerin sonuydu; bir yanda her gün öldürülen on-
larca insan; diğer yanda bizim, şiir adına yaptığımız
o sonu gelmez yolculuklar.
Bir yanda grevler, sıkılan yumruklar, sloganlar...
Diğer yandaysa dergiler:
Diriliş, Edebiyat, Mavera...
Diriliş
’in başında Sezai Karakoç vardı; bunu anla-
yabiliyorduk,
Edebiyat
’ın başındaysa Nuri Pakdil;
bunu da anlayabiliyorduk.
Fakat
Mavera
kimindi? Kim vardı başında? Evet,
baktığımızda görüyorduk bazı isimleri: Rasim
Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Akif inan, Alâeddin
Özdenören, Ersin Gürdoğan, Erdem Bayazıt...
Evet, okuyorduk sıcacık yazılar, öyküler, şiirler, de-
nemeler...