39
görülmekte ve ardından yedek subay olarak terhis
olunmaktadır. Bu kanun, Bayazıt’a içinde bulundu-
ğu durum sebebiyle çok cazip gelir. Fakülte yılları,
dersler, geçim darlığı, üstelik tüm bunların arasında
okuma ve yazma faaliyetlerine fırsat bulunamayışı
ve her şeyin haricinde askerliğin de başlı başına bir
sorun oluşu onu oldukça sıkar. Dolayısıyla asker-
liğin okuma yazma ve kendisini geliştirme olanağı
sağlayacağı ve yükümlülüğünü de böylece halle-
deceği düşüncesiyle 1962 yılının sonlarına doğru
fakülteyi bırakıp askerlik görevini yerine getirmek
üzere yola çıkar.
Asker öğretmenliğini 1963-1964yıllarındaBurdur’un
Yeşilova kazasının Çuvallı köyünde yapan Bayazıt,
burada çokça kitap okuma fırsatı yakalar. Vaktini,
kendini geliştirerek ve okulla evi arasında değer-
lendirir. Yaşadığı hayattan son derece memnundur.
Dostoyevski romanlarıyla geçen geceler, her gün
yeni bir ilhamla kaleme alınan şiirler, yazılar, ken-
disine verimlilik açısından iyi bir noktada olduğu-
nu düşündürür. Askerliği sırasında sürekli okuyan
ve yazan Bayazıt’ın bazı şiirleri bu dönemde Şevket
Eygi’nin
Yeni İstiklal
adlı gazetesinde yayımlanır.
Askerliği sırasında, hayata dair yeni kararlar alan
Bayazıt, askerlik dönüşünde tekrar İstanbul’a gel-
meyi ve buraya yerleşmeyi düşünmektedir. Fakat
Nuri Pakdil’in Bayazıt üzerindeki telkinleri ve ona
yaptığı şiddetli tavsiyeler, onun hayatına ayrı bir se-
yir vermede etkili olacaktır.
Pakdil, Bayazıt askerde iken ona sürekli olarak