34
Kısakürek’in Erenköy’deki evine sıkça gider ve
sohbetlerine katılır. Abdülhakim Arvasî’yi Necip
Fazıl’la beraber ziyaret ettikleri de olur. Yine Akif
İnan’ın Türk Ocağı’ndaki müdürlüğü sırasında, bu-
rada, Necip Fazıl’la çay içip sohbet ederler.
Bayazıt, Necip Fazıl’ın yanında bulunduğu süre içe-
risinde fikir ve sanat bakımından olgunlaşma yolun-
da büyük mesafeler alır. Sanatını şuurlu bir biçimde
sahip olduğu fikir eksenine yayma çabası ve şiirin
hakikaten ince bir işçilik işi olduğunu öğrenmesi
hep bu yıllarda gerçekleşir.
Bayıldım Çıkmazı No: 7
İstanbul’a geldiğinde bir süre öğrenci yurtlarında
kalır. Bir ara Eyüp’te, Rasim Özdenören’in dededen
kalma evlerinin bitişiğinde, İstanbul’un o eski ahşap
evlerinden birinin bir odasında
-Bayıldım Çıkmazı
No: 7-
kiracı olarak yaşar. Bursu yoktur. Bir ara bib-
lo imal eden bir atölyede işçi olarak çalışır. Ancak,
alçı tozunun bronşitlerini doldurduğunu, sağlığını
olumsuz yönde etkilemeye başladığını anlayınca
oradan ayrılmak zorunda kalır.
Rasim’le çoğu kez otobüs durağına kadar birlik-
te yürürler. Kendisine bir asker kaputu bulmuştur.
Kaputu siyaha boyatarak onu haki renkten kurtarır.
Potini de asker potini gibi muhkemdir. Ancak o dö-
nemde mutlu değildir. Sıkıntılı ve tedirginlik için-
dedir. Bir gün: “
Rasimciğim, artık dayımlara gitmek
istemiyorum, çünkü ne zaman gitsem cebime harçlık ko-
yuyor. Bundan artık sıkılmaya ve mahcup olmaya başla-
dım.”
der. Ancak sonradan anlaşılır ki, cebine harçlık