18
Necip Fazıl, aslında şiirden başka şeyler yazmak is-
temediğini, ancak kendisine kadar başka alanlarda
örnekler olmadığı için o alanlara da el atmak zorun-
da kaldığını belirtir. Zaten mümkün olan her alanda
örneklik teşkil etmesi bakımından numuneler orta-
ya koymak üstadlığın bir gereğidir.
11
Hastalar ve Işıklar,
dönemin baskın öykü anlayışı-
nın izleriyle ortaya çıkmış bir ilk kitap olarak İslami
kesimdeki modern öykünün öncüsü niteliğindedir.
Öykücüler arasında bir nesep arayışı olarak bir pal-
todan çıkmak çok sevilen bir bağ kurma yoludur;
aynı kalıplara uyarak söylersek, İslamcı öykücülerin
hepsi Rasim Özdenören’in paltosundan çıkmıştır.
Düşünsel damar olarak aynı isimler zikredilse de
aslında sonuç olarak bakıldığında durum farklılık
arz eder.
“Mehmet Akif başta olmak üzere II. Meşrutiyet
İslamcılarının akılcı, yenileşmeci, rasyonel bilgiyle tanış-
maya, barışmaya yönelik heyecanları uzun zaman uyku-
ya daldıktan sonra Necip Fazıl’la birlikte uyanır; ne var
ki Necip Fazıl daha çok mistik mülahazalarla bu damarı
tepetaklak ederek akla ve bilgiye, dolayısıyla dünyaya ve
hayata yönelik heyecanı; irfana ve sezgiye, dolayısıyla me-
tafizik olana yönelterek sönümlendirir.”
12
Sezai Karakoç’un
Diriliş
adını verdiği ve bir mede-
niyet tasarımı olarak sistematik bir biçimde ortaya
koymaya çalıştığı birikim bir kenara konulduğunda;
devletçi, milliyetçi, mukaddesatçı etkilerden arın-
11 Cemal Şakar;
Bir Zincirin Halkası
,
Yedi Güzel Adamdan Biri Rasim
Özdenören,
Hece, S169, Ocak 2011.
12 Cemal Şakar; a.g.y.
