Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 158

156
Çiğdem Sema Sırma
ları bulunmaktadır. Foucault genellikle; post-yapısalcı olarak söylemler aracılığıyla beden-
lerin kontrol edilmesi üzerinde dururken, Goffman sembolik etkileşimci bakış açısından
bedeni ele almaktadır (akt. Shilling, 2004, s. 62-63). Bu araştırmaların yanı sıra Feat-
herstone (1991), ve Thomas ve Ahmed (2004) tarafından yapılan araştırmalarda da beden
inşasının kültürel temelleri üzerinde durulmuştur. Waskul ve Vannini’de (2006) bedenin
hem bireysel bir yaratım hem de toplumsal ve kültürel bir üretim olduğunu belirtmiştir (akt.
Esgin 2011, s. 670). Turner’da bedenlerimizin toplumsal olarak yapılandırılmış olduğunu
kabul etmemiz gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca Turner, bedenimizi nasıl hissettiğimiz,
başkalarının onları nasıl algıladıkları, nasıl işledikleri ve davrandıklarını kültürün bir işlevi
olarak belirtmektedir (akt. Wallece ve Wolf, 2004, s. 436). Benzer şekilde Norbert Elias’da;
bedenin yalnızca biyolojik bir varlık olmadığını, aynı zamanda tarihsel olarak sosyal ve
kültürel süreçlere cevap verdiğini belirtmiştir (akt. Howson, 2013, s. 9). Benzer şekilde
Garrett (1997, s. 261), bireylerin deneyimlerinin ve inançlarının bulundukları toplum ve
ait oldukları kültür tarafından “sosyal olarak inşa edildiğini vurgulamıştır. Bedenin şekil-
lendirilmesinin temelinde, onun kültürel niteliğine dikkat çeken Bordo’ya göre beden, üst
düzeyde bir değişim potansiyeline sahiptir. Bu potansiyeli içinde kimlik sembolü olmanın
da ötesine geçerek, değişim ve başkalaşım sembolü olan beden, ‘kültürel bir plastik’tir
(Bordo 1993; Gimlin 2002 akt. Nazlı, 2005, s. 81).
Diğer yandan, sosyolojik açıklamalarda bedenin tüketim bağlamında da ele alındığı gö-
rülmektedir. Bedene yüklenen anlamlar günümüzde sağlıklı olma başlığı altında yağsız,
ince ve kaslı bedene sahip olmanın önemi noktasında inşa edilmektedir. Bu bedene sahip
olmak için yapılan tüketimin zamanla bedenin de bir tüketim nesnesi haline gelmesine yol
açtığı söylenebilir. Nitekim Baudrillard (1997, s. 155), tüketilen şeyler arasında diğer nes-
nelerden daha güzel, daha kıymetli ve daha eşsiz ve daha fazla yan anlamlarla yüklü şeyin
beden olduğunu belirtmektedir. Çağımızda küreselleşmenin yarattığı tüketim odaklı kültür,
insan bedeninin cisimleştirilerek, onun bir haz ve tüketim nesnesi haline gelmesine sebep
olmuştur (Esgin, 2011, s. 669). Aynı zamanda tüketim maddelerinin büyük bir çoğunluğu-
nun bedene hitap ettiği ve beden tarafından tüketildiği belirtilmektedir (Okumuş, 2011, s.
54). Bu noktada Shilling (1993, s. 1) bedenin zayıflatılması ve formda tutulması baskısının
sonucu olarak milyonlarca dolarlık bir endüstri haline geldiğini belirterek, bireylerin önemli
bir kısmının; sağlık, beden şekli ve bireysel kimliğin ifadesi olarak beden görünümleriyle
daha fazla ilgilenmekte olduklarını belirtmiştir (akt. Ozansoy, 2012, s. 63).
Tüketim toplumunun temel hedefi olarak postmodern toplum yapısında bedenin daha
güzel görünmesi, sağlığı ve kontrolü fikrinin ortaya çıktığı Işık (1998, s. 14-15) tarafından
da vurgulanmaktadır. Benzer şekilde Featherstone (2001, s. 177-186) tarafından da tü-
ketim toplumu ile birlikte bedenin, zevk/tatmin aracı olarak ilan edildiği söylenmektedir.
Ayrıca tüketim kültürüyle birlikte zayıf olmak sağlıklı olmakla ilişkilendirilirken fazla kilolu
olmak ise sağlık riskleriyle bağlantılandırılmaktadır. Bu konudaki tavsiyeler ise medya ve
reklamlar aracılığıyla yaygınlaştırılmaktadır. Sağlıklı, genç, güzel, seksi, fit bedenin başarılı
1...,148,149,150,151,152,153,154,155,156,157 159,160,161,162,163,164,165,166,167,168,...216
Powered by FlippingBook