88
Ejder Okumuş
ğildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlerine iman eden;
ona olan sevgisine rağmen malı yakınlara, yetimlere, yoksullara, yol oğluna (yolda kalmışa),
isteyip dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve
ahitleştiklerinde ahitlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zaman-
larda (direnip) sabredenler (in tutum ve davranışıdır). İşte bunlar doğru olanlardır ve muttaki
olanlar da bunlardır.” (Bakara 2/177). Bu ayet, ahlâk ile Allah’a iman arasında geçerli olan
doğrudan ilişkiyi gözler önüne serer. Hatta bu ayetten hareketle İslam’ın bütün emir ve
nehiylerinin ahlâk kapsamı içerisinde ele alındığını söylemek mümkündür. Buhari’nin Kita-
bu’l-İman bahsinde iman ve ahlâkla ilgili hadisleri bir araya getirmesi son derece anlam-
lıdır. İman-ahlâk ilişkisi bağlamında birçok hadis mevcuttur.
1
Gerek yukarıda verilen ayet
ve benzerleriyle, gerekse hadislerle Hz. Peygamber’in hayatı birlikte düşünüldüğünde, iyi
ahlâk sahibi dindar insanın, dininin emirlerini yerine getirirken, Yaratıcı’sı, kendisi ve top-
lumla ilişkilerinde denge ve adâlet temelinde hareket etmesi ve biriyle ilişkisini öncelerken
diğerlerini ihmal etmemesi gerektiği de anlaşılmaktadır (Okumuş, 2014a).
Bir ahlâk sistemi olarak İslam’ın ahlâka verdiği önem, birey ve toplumu korumaya ve on-
ların geleceğini sağlamaya yöneliktir. İslam, ahlâkî düzeni, birey ve toplumdan başlayarak
yukarı doğru çekmiş, nihayet sosyolojik çerçeve ile yetinmemiş, onu küllî ve mutlak düze-
ne uydurmak istemiştir. Bu anlam çerçevesinde Kur’an ahlâkî ilke, norm ve değerler üze-
rinde ısrarla durmuş ve ahlâkı toplumsal hayatın ana kaynağı olarak görmüştür (Okumuş,
2014a).
Bütün bunlar düşünüldüğünde, güzel ahlâkın Müslümanlar için ne kadar önemli olduğu
anlaşılabilir. Güzel ahlâkın Müslüman toplum için hayatîliğini, Kur’an ayetlerinin pek ço-
ğunda bulmak mümkündür. Belirtilebilir ki Kur’an’da birey ve toplumun iyi ahlâk sahibi
olması birinci plandadır. Kur’an’ın yaklaşımında güzel ahlâk, inanç ve ibadetin ayrılmaz bir
parçası olarak görülür. Kur’an’da güzel ahlâkın olmadığı yerde iman ve ibadetin anlamsız-
lığı vurgulanır. Kur’an, insanın Allah’a, kendine ve topluma ilişkin güzel ahlâka dayalı so-
1
Hadislerden örnekler:
“Mü’minin iman bakımından en mükemmeli, ahlakı en güzel olandır ve en hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanınızdır.”
(Tirmizî).
“Şüphesiz sizin en hayırlınız ahlak bakımından en güzel olanınızdır.” (Buharî ve Müslim).
“İyilik (birr), güzel ahlaktır. Kötülük (ism) ise kalbini rahatsız eden ve insanların haberdar olmalarından hoşlanmadığın şeydir.”
(Müslim).
“İman bakımından mü’minlerin en kâmili, ahlâk bakımından en güzel ve çoluk çocuğuna karşı en lütufkar olanıdır.”
“Şüphesiz ben iyi ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” (Muvatta).
“Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kimsedir” (Buhari).
“Mümin güzel ahlakıyla, hiç ara vermeden akşama kadar oruç tutar, sabaha kadar namaz kılan kimsenin derecesine yükselir.”
(Ebû Davud).
“Güzel ahlak; güler yüzlülük, cömertlik, ve kimseyi üzmemektir.” (Tirmizi).
“Bir kimse Rasûlullah’a, “İslâmın en hayırlısı hangisidir” diye sorduğunda Rasûlullah “Yemek yedirmen, tanıdığına tanımadığına
selâm vermendir” cevâbını verdi.” (Buhari).
“Sizin hiç biriniz kendiniz için arzu ettiğinizi, kardeşiniz içinde arzu etmedikçe iman etmiş olamaz” (Buhari).
“Benim katımda en sevimliniz ve kıyamet gününde meclisime en yakınınız ahlâkı en güzel olanınızdır. Sizden en sevmediğim
ve kıyamet gününde meclisimden en uzakta kalacak olanlar; kibirli kibirli ağız eğerek gösteriş için lügat parçalayan ve çok
konuşan kimselerdir.” (Tirmizi).
“Güzel ahlâk güler yüz hayırlı işlerde el açıklığı, bir de kimseye eziyet etmemektir. “ (Tirmizi).