62
KAMP LİDERLİĞİ
İçerme felsefisi, ister öğrenci, ister çalışan, isterse eğlence isteyen birileri olsun
herkesin toplum içinde belli bir yere sahip olduğu ve toplumsal etkinliklere katılma
hakkı olduğu inancına dayanır. İçerme, farklılıkların kabulü ve bir şekilde dışlanmış
olan bireylere yer açılması anlamına gelir. Bu yüzden içerme fırsat yaratmaktan çok
ötedir. Aynı zamanda katılan tüm bireyler için bu fırsatları yüksek nitelikli yapmak
anlamına gelir.
Bedensel engellilerin toplumda karşılaştıkları sorunlardan birisi de sahip
olabilecekleri yetenekler ile ilgili anlayışsızlıktır. Bu anlayışsızlık sorunu
kamplarda da olabilir. Dalga geçilme, alay konusu olma ve aktivitelerin dışına
itilme gibi durumları yaşamış olan insanlar, kamp ortamında da aynı durumla
karşılaşmaktan korkarlar. Kamplar, çocukların ve yetişkinlerin kendilerini ve
etraflarındaki dünyayı keşfedebilecekleri güvenli bir ortam olmalıdır. Bedensel
bir engeli olsun ya da olmasın, kamplar her kesimden insanın farklı durumlarla
karşılaştığı ve bu durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrendiği bir ortam olmalıdır.
Bedensel engelliler içinse, kamp her türlü farklılıkların kabul gördüğü ve her şeyin
olabildiğince normal karşılandığı bir yer olmalıdır. Kamp personeli ile kampçıların,
bu normalliği sağlamak için engelli bireylerle ne şekilde iletişim kurmaları
gerektiğini öğrenmeleri gerekir.
Engelli bireylerle karşılaşmamış ve bu konuda belli bir eğitim almamış olan kamp
personeli ve yöneticilerinin, bu kişilerle aynı ortamda yaşadıkları zaman tedirgin
ve huzursuz olmaları muhtemeldir. Kişinin daha öncesinde edinmiş olduğu algı
ve tutumların dengelenmesi gerekir. Kamp, engelli bireylere yönelik olumsuz
tutumların bertaraf edildiği bir yer olabilir. Örneğin; toplumumuzda normal bir
vücut yapısı denildiğinde, ince görünümlü, fit ve fiziksel bakımdan çekici bir insan
tipi akla gelir. Aslında toplumun çok küçük bir kesimi bu sözde standart tipe sahiptir.
Tekerlekli sandalyeye mahkûm olanlara, aşırı kilolulara, dış görünümlerini olumsuz
yönde etkileyen yara izleri olanlara ya da yukarıda tanımlanan ideal görünüme
sahip olmayanlara karşı insanlarda olumsuz bir algı olabilir. Ayrıca, birçok kimseye
göre daha yavaş düşünebilen ya da hareket edebilen kişiler için hızlı, güçlü ve ilk
olmanın önem taşıdığı ortamlarda yarışabilmek çok daha stresli olacaktır.
Bedensel engeli olmayan bireyler bazen yanlarındaki engelli bireylerin bazı şeyleri
başaramadığına tanık olurken, kendilerinin yürüyebilmelerinden, görebilmelerinden
ya da işitebilmelerinden rahatsızlık duyabilirler. Bu nedenle, bu kişiler engelli
kişilerle karşılaşmayacakları ortamları tercih ederler. Ayrıca, engelliler ile etkileşime
alışık olmayan bu kişiler bazen engeli genele yayma düşüncesinde olurlar. Bu gibi
durumlarda bu kişiler herhangi bir kişideki belli bir kusuru (örn; işitme engelliliği)
kişinin bütünüyle (örn; zekâ geriliği) özdeşleştirirler. Bazen insanların birden fazla
bedensel engeli olsa da kişinin herhangi bir engelinin olması, diğer birçok açıdan da
engelli olacağı anlamına gelmez.
İnsanların bedensel engelleri hakkındaki yanlış algı ve önyargıları azaltmak ve tüm
kampçılar ve kamp çalışanları arasında olumlu bir etkileşim ortamı oluşturmak için
çeşitli stratejiler uygulanabilir. Kampın türüne ve önceki yıllarda engelli çocukların
kamplara katılım durumuna bağlı olarak, kamp öncesi eğitimle kampçılar ve kamp
personeli kendilerinden farklı olan kişilerle rahat bir şekilde bir arada bulunabilmeyi
öğrenebilir. Kamp liderlerinin çeşitli bedensel engeller hakkında bilgi sahibi olmaları
ve engelleri bulunan kampçılarla sorunsuz bir şekilde çalışabilmeleri gerekir. Öte
yandan, iki grup arasında arkadaşlık bağlarını teşvik etmek ve kolaylaştırmak üzere
engeli bulunmayan kampçılarla nasıl çalışılacağını bilmelidirler.
Kamp çalışanları engelli bireylerle etkileşim kurmak için sayısız fırsatlara sahiptir.
Ancak bu süreç planlamayı gerektirir. Bunun için kamp personelinin sistematik bir