174
KAMP LİDERLİĞİ
en bilinen yolu suçu hep başkasına (başkalarını günah keçisi yapma) atmaktır.
Kamp liderinin kendini uyandırmadığı için kahvaltıya geç kaldığını, maçı hakemin
taraflı olması nedeniyle kaybettiğini ya da tenis maçını kalitesiz raketler yüzünden
kaybettiğini iddia edebilirler. Bu insanlar gerçeklerle yüzleşmekten korkarlar ve
herkes gibi kendilerinin de zayıf yanlarının ve hatalarının olduğunu kabul ederler.
Bahaneciliğin başka bir versiyonu, ciğere ulaşamayan kedinin “mundar” demesi gibi,
hedefine ulaşamayınca o hedefi kötülemeyi seçmektir. Örneğin, sporu sevmeyen bir
öğrenci sporculardan bahsedilirken “spor manyakları” ya da dersleri zayıf olan bir
öğrenci başarılı öğrencilerden söz ederken “inekler” ifadelerini kullanabilir.
Kendini reddeden bireyler
herhangi bir alanda güvensizlik duyguları olan ve “Ne
kadar aptalım!” ya da “Çok çirkinim” gibi ifadelerle kendilerini aşağılayarak,
başkalarından ilgi bekleyen kişilerdir. Aslında ne söylemişlerse tam aksini bir an
önce sizden duyarak rahatlama ümidi taşırlar.
Dengeleyici bireyler
istenilen bir alanda başarısız olunca başka tarafa yönelen
kişilerdir. Örneğin, güzel olmadığına inanan bir kız çok başarılı bir öğrenci ya
da sporcu olmak için her şeyi yapabilir. Sporcu olmak için yeterli fiziki özeliğe
sahip değilse büyük bir bilim adamı ya da ünlü bir yazar olmaya karar verebilir.
Faydalı ve yararlı bir hedefe yönelik bu tarz bir telafi teşebbüsü daha iyi olabilir.
Belli bir alanda hayal kırıklıkları ve aşağılık duyguları yaşamış ünlüler hayatlarının
herhangi bir döneminde başka bir alanda farklılık oluşturmuş olabilirler. Ancak bu
tür duygular kişilikte sorunlar oluşturmaya ve kişinin olumsuz yollardan bu durumu
telafi etmesine yol açarsa, (örn. en büyük sorun çıkaran, en ciddi riskleri alan ya da
kuralları en çok çiğneyen kişi olma) bu telafi girişimi iyi sonuçlar vermez.
Agresif Kampçılar
Bazı ihtiyaçları karşılanmamış olan insanlar, belirsizliklerde görünmemek
yerine, umutsuzluk içinde ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışabilirler. Böylece
davranışlarını da farklı şekillerde ortaya koyarlar.
Kibirli, kabadayı, kendini bilmez ve sert olan bireyler
yapmacık korkusuz
davranışları ve sahte özgüvenleriyle böbürlenerek ortalıkta dolanırlar. İlgiyi
çekemedikleri ve aslında bulundukları grup içinde belirli bir yer edinemedikleri için,
büyük bir olasılıkla güvensizlik duygularını saklarlar. Kabadayı bireyler daha çok
yaşça küçük ve zayıf olan çocukları ezmeye çalışırlar. Devamlı kendinden övgüyle
bahseden ve gururlu olan kampçılar, gerçekten çok büyük biri olduklarına hem
kendilerini hem de başkalarını inandırmaya çalışırlar. Gerçekte böyle olmadıklarına
dair bir korkuları elbette vardır. Ne yazık ki, bu tutumlar çevredeki kişileri insandan
uzaklaştırır. İnsanlar bu tiplerle alay etmek, dalga geçmek ya da onları görmezden
gelmek isterler ve bu var olan sorunu daha da artırır.
Küfürbaz olan veya kaba dil kullanan çocuklar bastırılmış duygularını açığa vurma
çabası içinde olabilir ve ilgi çekmek ve grup içinde yer edinmek istiyor olabilirler.
Kabadayı ve baskıcı tipler bildikleri yöntemlerle baskı uygularlarken öyle çekilmez
bir hâle gelirler ki çevredekiler buna karşı koymaktansa sesiz kalmayı tercih ederler.
Çocuklar kendi hayal kırıklıklarını zaman zaman kendini beğenmiş ve düşmanca
tavırlarla ya da kindar davranışlarla içlerinden atmaya çalışırlar.
Gösterişi seven ve giyim-kuşam ve konuşma konularında aşırıya kaçan çocuklar
aslında nasıl davranacakları konusunda bilinçli olsalardı, kendilerine grupta bir
yer bulmak için başka yollar denerlerdi. Şaka yapanlar, taklitçiler ve muzipler