78
başka
hiçbir
şeyle
meşgul
olamazdınız, sadece ve sadece
onu dinler ve ona bakardınız.
Derslerinde öğrencilerin dikkatini
bu kadar üzerine toplamayı
başaran başka bir hoca görmedim.
Vurguları,
sesini
kullanışı,
kelimelere duygularının elbisesini
geçirişi mükemmeldi!
Cemil Meriç İstanbul’da yaşamış ve Rodos heykeli
gibi bir ayağını Asya’ya bir ayağını Avrupa’ya
basmıştır.
Onun düşüncesi her gün kendisi gibi
Asya’yla Avrupa arasında gidip gelirdi. Bazen daha
çok Avrupalı’dır; ama en çok Avrupalı olduğu anda
hemen Asya’nın haklarını savunmak aklına gelir.
Asya’yı savunurken birden Avrupa’yı özler. Şahsi
kanaatim o ki, Cemil Meriç son tahlilde Avrupa’da
uzun yıllar fikren yaşamış olan ama ruhu ile Asyalı
olan birAvrasyalıdır. RuhunuAsya’da teslimetmiştir,
mezarı da Asya sahilinde bulunmaktadır.
Ben, Cemil Meriç’i o kadar Asyalı görmüyorum.
İbn Haldun’u Fransızca’dan okumuştur, Arapçasını
yeteri kadar kullanmamıştır. Mesela İbn Rüşd’ü
anlatırken bile referansları hep Batılı’dır.
Cemil Meriç Hint’in ruhunu hissetmiş... Guenon
ise bu ruhu hissetmiş ve müslüman olmuş.
1970’lerde Cemil Meriç’in Guenon’u anladığını
zannetmiyorum. Guenon bir batılı olarak Hint’le
ilgilenmişvebirdinolarak İslamiyet’i tercihetmişti.O
yılların Cemil Meriç’inin Guenon’un bu tecrübesine
uzak olduğunu sanıyorum. Ona Seyyid Hüseyin