120
Yani şair için arayış henüz bitmediği gibi savaş de-
vam etmekte ve yaşamın saldırıları karşısındaki tu-
tarlılık ve ‘acabalar’ yok olmaya yüz tutmaktadır.
Özel, yaşadıkları karşısında kimliğini dönüştür-
müşe benzemektedir. “Bilemem insan nerenin yer-
lisidir?” sorusu etrafında şairin, kaotik bir merkez
etrafında algıladığı dünya tasavvuru ve ‘ben’indeki
‘kamaşma’, okur açısından da tedirginlik yaratmak-
tadır. Çünkü
Bir Yusuf Masalı
’nda yer alan “
Bileyim
hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin”
dizesi, evrile-
rek aynı tedirginlikle yerini başka ve fakat ontolojik
olarak aynı kaygılara bırakır: “Ama, bir bütün ola-
rak kitabı okuduğumuzda söz konusu şiirin değin-
diğimiz derinleşmesi, bizde yarattığı kaygı ve heye-
canı yine es geçmemiz olası değil. Şairin hakikate
ulaşma çabasında, ontolojik sorunsal hep temel kay-
nak olarak alınageldi. Ancak, bu kitapta da olduğu
gibi ortaya çıkan şiirler okunduğunda sorunsalın
inanılmaz ölçüde genişlediğini yeniden saptamak
mümkün. Çünkü bu şiirlerde de düşünsel/duygu-
sal travmaların yarattığı bir imgesel dünya ve evren
algısıyla karşılaşılıyor. Özel’e göre ‘reel’ şehir haya-
tının doğurduğu kaoslar, hayat değil bir zulmü işa-
retliyor.”
37
İnsanın kurumlarla ilişkisini, insan olmanın dayat-
tığı acziyet içerisinde, kaotik müdafalar eşliğinde
yansıtmaktadır Özel. Belirli istikamet üzere, şiir
dilini oluşturduğu ilk zamanlardan bu yana şairin
izleğini oluşturan yoğun imge dünyası, bu şiirlerin
37 40 Orhan Kâhyaoğlu;
İnsan Nerenin Yerlisidir?
, Radikal, 20 Ocak 2006.
