75
Cahit’in de hoşuna gitmişti. Ben, Değişik Güzel, başlı-
ğı altında kitapla ilgili bir inceleme yazısı yazmıştım.
Cahit’le daha sonra İstanbul’da Cemal Süreya’nın ziyare-
tine gittiğimizde bizleri tanıdığını ve ilk eleştirmeni oldu-
ğumuzu belirterek çıkarmış olduğu Papirüs adlı dergisine
şiir vermemizi istemişti.”
“Maraş’ta bir yıla yakın bir süre söz konusu gazetelerde
Cahit’le birlikte edebiyat sayfası düzenlemeye devam ettik.
Ben lise son sınıfa geçtim, ailece, Rasim de İstanbul’da
olduğu için Eyüp’te atadan kalma evimize yerleştik.”
Alâeddin Özdenören’in bu satırlarda dile getirdiği
“bir yıl” Zarifoğlu’yla onu iyice birbirine yakınlaştı-
ran bir yıldır. Özdenören, hastalık günlerinde bile
Zarifoğlu’ndan bahsederken gözleri parlar. Onu çok
sever. Hayatta kıskandığım tek şair Zarifoğlu’dur
der:
“Şimdi, lise yıllarında, yani Hamle dergisini çıkarır-
ken ve Cahit’le birlikte Demokrasiye Hizmet gazetesinde
sanat sayfası çıkarırken o da şiir yazıyordu, ben de. Cahit
o zamanlar Edip Cansever’i severdi. Gece yarılarına ka-
dar dolaşır, Edip Cansever’den şiirler okurdu. Ben Edip
Cansever’in bazı şiirlerini sevmekle beraber Cahit kadar
meftunu değildim ve şiir hakkında da birbirimizle pek ko-
nuştuğumuz olmazdı. Yalnız şunu itiraf edeyim: Benim
kıskandığım tek şair Cahit Zarifoğlu olmuştur ve o sıra-
lar Cahit gibi şiir yazma hususunda, hissettirmeksizin
veya çaktırmaksızın diyelim, çaba gösterdiğim olmuştur.
Fakat bunu başaramadığımı da gördüm. Çünkü Cahit,
nevi şahsına münhasır bir insandı. Sonra ben kendi mi-
zacıma uygun bir şiir yolu aramaya koyuldum. İlk kez,
Adam Ölüm ve Kadın, diye bir şiir yazdım. Cahit bu şiiri-
min adını, Ölüm ve Adam Kadın, şeklinde değiştirdi. Bu