13
yesiyle, şiiriyle, düşünce dünyasıyla, şiirlere ve şair-
lere ilişkin eleştiri yazılarıyla kuracağımız bağ, aynı
zamanda kendimize ilişkin bir arayışın sonuçlarıdır.
Sanat eseri içimizde yatanı açığa çıkarır.
Duygularımızı, düşüncelerimizi, kişiliklerimizi ber-
raklaştırır. Bunun için biz
bağlantı kurabildiğimiz
her eserle ruhen ve ahlâken yükseliriz. Sanat eseri,
özellikle de şiir söz konusu olduğunda şairi
/ sanat-
çıyı eserinde / şiirinde ararız. Bu açı, şiirin insandan
doğan doğası dolayısıyla doğru yaklaşımdır. Çünkü
şair şiirindedir. Kitaplarındadır. Yaptıklarındadır.
Şairin şiirinden başka hayatı yoktur. Onun için ha-
yat, hayat için o şiirden başkası değildir.
Anneye Rüyasında Gelen İsim
Rüya, insanın zihnî hayatının devamıdır. Geçmişte,
Alâeddin Özdenören ismini her yazışımda güçlük
çekerdim. Bu ismi Alâeddin şeklinde mi, Alaattin
şeklinde mi, Alaaddin şeklinde mi, Alaeddin şeklin-
de şapkasız mı yazmalıyım? Karar veremezdim. Ben
yazı bahsinde konuşma dilini tercih ediyorum. Bir
cümlede “mısraın” yazmak yerine “mısranın” yazı-
mını daha doğru buluyorum. Dolayısıyla Alâeddin
Özdenören ismini nasıl yazacağım benim için bir
kararsızlık konusu olmuştur. Rasim Özdenören’den,
isminin yazılışı konusunda hassastır, cümlesini du-
yuncaya kadar.
Alâeddin Özdenören’in, annesine rüyada gelen ismi,
Alâud- devle’dir. Alâeddin bu ismin Maraş’ta kul-
lanılış şeklidir. Ona da rüyada tembihlendiği üzere
Alâuddevle’den mülhem Alâeddin ismi verilmiştir.