40
Çok küçük yaşlardan
itibaren şu cümleyi söyler:
“Ben oyumu sanata, edebiya-
ta ve bunları tutuşturacak
büyük ateşe veriyorum.”
Necip Fazıl Kısakürek, Se-
zai Karakoç ve Nuri Pak-
dil üçgeninde; Necip Fa-
zıl’ın siyasal savaşımına Sezai Karakoç’un düşün-
sel savaşımı eklenir. Nuri Pakdil ise bu savaşıma
sanatsalı ekler.
Batı karşısına Necip Fazıl daha çok bir Anadolu
ruhunu çıkarır. Ona göre ‘Kurtuluş Savaşı’ ruhsa-
tı İstanbul’dan alınmış bir Anadolu eylemidir. Ne
var ki bu şahlanış bitmemiş, aksine belli bir evre-
den sonra sindirilmiş, kabuğuna çekilmiş, tavır
alışı suskunluğa dönüştürmüş bir eylemdir. Ne-
cip Fazıl, bu harekete Anadolu düşüncesini öne
alarak işlerlik kazandırmaya çalışır. Sezai Karakoç
ise Şam, Bağdat, İstanbul hattında bir uygarlık ru-
hunu canlandırmaya çalışır.
İslam uygarlığı bu havzada en canlı ve şanlı ev-
resini yaşamış ve Diriliş’i sağlayacak uygarlık
birikimini taşıyan bölge de yine burasıdır. Nuri