GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
37
Türkiye’de Genç İşsizlik Sorunu ve Çözüm Önerileri
Dünya genelinde genç işsizlikle başa çıkmak için farklı politikalar geliştirilmekte ve genç
kavramını nitelendirmek için çeşitli yaklaşımlar gündeme gelmiştir. Her yaklaşımda farklı
politikalar ve farklı yaş gruplarından söz edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
genç işsiz tanımının genel geçer özelliğinde olmasına rağmen, dünya genelinde genç ta-
nımlamalarında yaş alt ve üst grupları ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Bu durum
ülkeler arasındaki genç işsizliği azaltma politikalarının da farklı olmasına neden olmaktadır.
Bu sebeple dünya genelinde kapsayıcı genç işsizlikle mücadele politikaları genellik arz
etmemektedir. Bazı ülkelere göre genç işsizliği yaş alt ve üst sınırı şu şekildedir.
Tablo 1: Ülkelerin Genç İşsizlik Yaş Sınırları
Ülke
Yaş Aralığı
İngiltere
16-18
Kuzey İtalya
14-29
Güney İtalya
14-32
Avustralya
12-25
Malezya
15-40
Nijerya
6-30
Amerika
14-24
Türkiye
15-24
Kaynak: Karabıyık 2009: 296
Ülkelerin genç kavramlarının farklılaşması, dünya üzerinde genç işsizlikle mücadele politi-
kalarının da farklılaşmasına neden olmuştur. Dünya genelinde genç işsizliğin başlangıç ya-
şının en düşük olduğu ülke Nijeryadır. Nijerya’da 6 yaşındaki bireyler genç işsiz statüsüne
girebilmektedir. Avustralya’da ise genç işsizliğin başlangıç yaşı 12 olarak kabul edilmek-
tedir. Genç işsizlik hesaplamalarında İtalya’da iki faklı yaş baz alınmaktadır. Ülkenin kuzey
kesimlerinde genç kategorisinin üst sınırı 29 yaş kabul edilirken, ülkenin güney kesimle-
rinde üst yaş sınırı artarak 32 olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de mevcut durumda genç
işsizlik yaş aralıkları 1985-1989 yıllarını kapsayan 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı’ndan (BYKP)
sonra Uluslararası Çalışma Örgütü ile uyum arz etmektedir. 3. ve 4. BYKP’da 12-24 yaş
arası işsizler genç işsiz kabul edilirken, 5. BYKP’da ise 15-24 yaş arasında olan işsizler
genç işsiz statüsünde yer almaktadır.
2. Türkiye’de Genç İşsizlik
Türkiye işgücü piyasası incelendiğinde kronik sorun niteliği taşıyan durum, nüfus artışı-
nın istihdam artışına oranla daha fazla gerçekleşmesidir. Bu nedenle büyüme oranları ile
istihdam oraları paralel hareket etmemektedir (Sayın 2011: 34). Ekonomide ve özellikle
işgücü piyasasında genç işsizliğin yüksek olması nedeniyle de ekonomik küçülme yaşan-