Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 11

GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
9
Gençliğin Topluma Katılma Örüntüleri
Kısaca patronaj teorisi ile betimlenmeye çalışılan Türkiye’nin toplumsal yapısı, bireyin ve
özellikle gençlerin sosyalleşme sürecinde öğrendikleri rol modellerle topluma katılımı da
etkilemektedir. “Biz” ve “öteki” üzerinden kurulan cemaat yapısına dayalı toplumsal yapı-
nın, “ben” duygusuna dayalı cemiyet yapısı gibi arazları ve olumsuz etkileri bir realitedir.
Yapılan araştırmalar hem dünyada hem de ülkemizde sivil toplum içinde vatandaşlar
arasında ortaklıklar kurulması, gelişmesi ve sürdürülebilmesinde toplumsal sermayenin
ve onun bir temel unsuru olarak da genel bireylerarası güvenin etkili olduğuna işaret et-
miştir. 2015 yılında yapılan “Türkiye’de ve Dünyada Vatandaşlık” başlıklı bir araştırmaya
göre, “Sizce, genelde insanlara güvenilebilir mi? Yoksa başkalarıyla ilişki kurarken veya
iş yaparken hiçbir zaman dikkati elden bırakmamak mı gerekir?” diye sorulduğunda da
Türkiye’deki katılımcıların %1,5’i “neredeyse her zaman güvenilebilir” ve %13 kadarı da
“genellikle güvenilebilir” yanıtını vermektedir. Türkiye’de bireyler arası genel güven, altı ka-
tılımcıdan birisi mertebesinde mevcutmuş gibi görünmektedir. Bu bulgulardan, katılımcı-
ların güven düzeyinin düşük olduğu sonucuna varılabilir. Türkiye’deki toplumsal sermaye
konusunda da sadece bir fikir verebilir (Çarkoğlu ve Kalaycıoğlu, 2015: 59).
Aynı araştırma bulgularına göre, dünyada başka insanlara en az güvenilen ülke Türkiye.
“Çoğu insan sizden yararlanmaya mı yoksa size adil davranmaya mı çalışır?” sorusuna,
katılımcıların yüzde 75’i «yararlanmaya çalışır” diye cevap veriyor. Türkiye’de gerek de-
mokrasinin gerek sivil toplumun gelişmesinde en büyük engel güven eksikliğidir. Halbuki
işbirliği ve güven toplumsal yaşamı kolaylaştırır ve ancak gelenek yoluyla sonraki nesillere
aktarılır (Diker, 2017). Güven, topluma katılım örüntülerini belirleyen önemli değişkenler-
den birisidir.
Bu verilere rağmen, “Türkiye’de ve Dünyada Vatandaşlık” araştırması sonucuna göre,
Türkiye’de saptanılan iyi vatandaşlık olgusu, vatandaşın kendi gözünde ve ifadesiyle se-
çimlere katılmaya büyük özen gösteren, vergi kaçırmamaya vurgu yapan, yasal mevzuata
uygun yaşamayı ön planda tutan, etik değerlere ve farklılıklara hoşgörü ile yaklaşan, mad-
di bakımdan kendisinden daha kötü olanlara yardım edilmesini önemseyen bir içeriktedir
(Çarkoğlu ve Kalaycıoğlu, 2015: 85).
Bu sosyolojik bağlamlar, yani bireyin içinde bulunduğu sosyal ve kültürel yapı bireyin top-
luma katılmasını belirlemektedir. Her toplumsal yapının kendi dokusuna göre bireye sun-
duğu katılma örüntüleri bulunmaktadır.
Katılım, aileden uluslararası platforma, okullara, işyerlerine, sağlık hizmetlerine, yerel ve
ulusal yönetimlere, kulüplere, sendikalara, parlamentolara kadar birçok düzeyde gerçek-
leşebilir. Birleşmiş Milletler, gençlerin katılımını şöyle tanımlamaktadır: (UNDP, 2008: 77).
• ekonomik katılım (çalışma ve gelişme)
• siyasi katılım (karar alma süreçleri)
• sosyal katılım (toplum ve çevre faaliyetlerinin içinde yer almak)
• kültürel katılım (sanat faaliyetleri, kültürel değerler ve anlatım)
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10 12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,...216
Powered by FlippingBook