GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
7
Gençlerin Bilişim Teknolojilerini Kullanım Yetenekleri ve E-Güvenlik Yaklaşımlarına Dair Bir Araştırma
bilgi teknolojisi, internet ve dünyayı kucaklayan bilişim ağlarıdır. Ağlar birbiriyle bağlantılı
düğümler dizisi oluşturmakta ve her tür sınırlamaya karşı koyarak uzam içerisinde geniş-
leyebilen yapılar yaratmaktadır. Bu anlayış iletişimde yapısal bir değişimin varlığını ortaya
koymakta, zaman-uzam sıkışmasını doğurmakta ve yeni alışkanlıklar edinmemize yol aç-
maktadır (Görgün-Baran, 2016, s.300). 21. Yüzyılın bu yeni alışkanlıkları dijital kültür ola-
rak devreye girmekte ve sınırsız seçenekler ortaya koyarak bireylerin yaratıcılığına hizmet
edeceği ileri sürülmektedir. Bu durumda giderek başka insanların yarattığı araç ve meka-
nizmaları işlemeye ve üzerinde yeniden çalışarak belli konulara uyarlamaya çalışacağız
(van Djik, 2016, s. 294). Böylelikle Van Djik’e göre, dijitalleşme enformasyon akışını ve
iletişim sinyallerinin üretimini, yayılmasını ve tüketimini önemli ölçüde arttırarak hızlanmayı
bir tür amaç haline getirmiştir. Bu kapsamda yaratıcılık, parçalanma ve kolaj, kullanıcı
üretimi, hızlanma ve görselleştirme dijital kültürün ana parametreleri olmuştur (Van Djik,
2016, s. 296).
Türkiye’de gençlerin bilgisayar ve internet kullanım durumlarına ilişkin yapılan araştırmalar
çok kısıtlı olmakla birlikte, en kapsayıcı çalışmanın Gençlik ve Spor Bakanlığının İpsos’a
2013 yılında yaptırmış olduğu Gençlik ve Sosyal Medya araştırmasıdır. Söz konusu araş-
tırmaya göre, Türkiye’de 15-29 yaş aralığındaki internet kullanıcısı gençlerin oranı %96,6
‘dır. Gençlerin %86’sı günde en az bir kere, %72’si ise her gün birkaç kez sosyal medya
kullandığını belirtmiştir. Sosyal medya ile internet kullanımı işleminin aynı anlama geldiği
dikkate alınırsa gençlerin en çok (%89) Facebook’u, %57 oranı ile Youtube ve İnstagram’ı
kullandıkları görülmüştür. Twitter kullanan gençlerin oranı %41’dir. Gençlerin birinci sırada
eğlence (%60) ikinci sırada bilgi almak (%56) amacıyla sosyal medyayı kullandıkları gö-
rülmüştür. Bunları sırasıyla %54 oranında serbest zaman geçirmek, %53’ü iletişim kurma,
%51’i gündemi takip etme, %47’si eğitim-öğretim-araştırma amacıyla sosyal medyayı kul-
landıkları takip etmektedir. Gençler sosyal medyayı, özgürlük (%37), güvenirlik (%34), dü-
rüstlük (%32), ve paylaşımcılık (%30) olarak gördüklerini ifade etmişlerdir (Gençlik ve Spor
Bakanlığı, 2013, s.17-18). Zamanlarının büyük bir çoğunluğunu sosyal medya bağlamında
internette geçiren gençlerin bilgisayar ve internet kullanım yeteneklerinin de aynı ölçüde
geliştiği söylenebilir. Öte yandan internet kullanıcılarının ürettikleri tüm iletilerin kayıt altına
alınması, “dijital ayak izi” kavramsallaştırması getirmekte ve gençlerin sosyal medyada
izlerini sürmenin gelecek açısından belli riskler taşıyacağı üzerinde durulmaktadır (Erkul,
2016, s. 255). Gelecekte bu durumun alacağı biçimi şimdiden kestirmek bakımından ko-
nunun önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Türkiye’de internet kullanım
oranlarının giderek artması karşısında bu konuda araştırmaların da artması, ihtiyaçların
tespiti ve sosyal politikaların geliştirilmesi bakımından kaçınılmaz görünmektedir.
Bu çalışmada, gençlerin sosyal medya olarak nitelenen bilgisayar ve interneti kullanım
sıklıkları ile e-güvenlik yaklaşımları konu edilmiştir. Bunun için TÜİK’in (Türkiye İstatistik
Kurumunu) Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasının (2016) verileri kullanıl-
mıştır. TÜİK’in araştırmasında kısıtlı verilere ulaşılmış olsa da Türkiye genelinde bu kap-
samda önemli bir verinin bulunması araştırmamızı kısmi ölçüde kolaylaştırmıştır. TÜİK’in
2016 Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması çerçevesinde 16-25 yaş katego-