SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Nuri PAKDİL
- 28 -
“Nuri, eğer tiyatroya devam etseydin Devlet Tiyatroları’nın en
büyük aktörlerinden birisi olurdun.” demişti.
O günlerde iş müfettişi olarak Maraş’ta bulunan ünlü şair ve
deneme yazarı Salâh Birsel’i benim oyunumu izlemesi için
liseye davet etmiştim. Piyesin bitiminde salonda kendisi ile
sohbet ederken, “Nuri Pakdil, iyi oynadın ama başka oyun bu-
lamadınız mı?” demişti. Ben de, “Efendim, idare bunu seçti,
benim yapacağım bir şey yoktu.” demiştim. Gene lise son sı-
nıfta iken ünlü Fransız yazarı Moliere’in fazla uzun olmayan
kısa bir Fransızca piyesinde oynamıştım. Fransızcam iyiydi,
lise son sınıf düzeyinin üzerindeydi.
Lisede biz samimi arkadaş grupları oluşturduk. Bizim lise bi-
nası Maraş’ın kuzey tarafında iki bölümlü, hâlâ bozulmadan
duran tarihi Amerikan Kolejinin bulunduğu binadaydı. Çok
değerli hocalarda okuduk.
***
Lise arkadaşlığı, bir bakıma lise yılları ile sınırlı kalıyor, bir ba-
kıma da lise yıllarından sonra da aynı sıcaklıkta devam ediyor.
Nitekim benim lise yıllarımdan bir çok arkadaşımla dostluk
bağlarımız kesilmeksizin sürüyor, zaman zaman telefonla ko-
nuşuyoruz. Çok seyrek de olsa buluştuğumuz oluyor.
Lise yıllarımın güzel anılarından birisi de şudur; Maraş’ta oku-
lu kırıp lisemize pek de uzak olmayan Pınarbaşı dediğimiz ulu