SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Atasoy
MÜFTÜOĞLU
- 99 -
ruşmalarına ev sahipliği yapardı. Konferanslar kadar duruş-
malar da çok heyecan vericiydi.
Evimizde herkes
Büyük Doğu
okuruydu.
Büyük Doğu’
nun
her sayısı büyük bir merak ve sabırsızlıkla beklenirdi. Dergi
o dönemde çok sansasyonel bir kapakla çıkar, her sayısı baş-
lı başına bir olay olurdu. Necip Fazıl Bey’le tanıştıktan son-
ra, içimde
Büyük Doğu’
da yazma isteği uyandı. Rahmetli
Babam’la ziyaretine gittiğimde el yazısı ile yazdığım bir kaç
yazımı da kendisine verdim. Bu yazıların yayınlanmış ol-
ması bende bu konuda bir özgüven oluşturdu. Daha sonra-
ları Necip Fazıl Bey’in Türkiye genelinde sürdürdüğü konfe-
ransları takip ettim. Birlikte seyahatler yaptık. Zaman zaman
Büyük Doğu yayınlarının satışı/dağıtımı ile ilgili olarak kendi
çapımda çalışmalar yaptım.
Büyük Doğu
’nun kişisel hayatım-
da çok önemli, tayin edici bir rolü vardı. Ancak, daha belirle-
yici olan evimizde hemen herkesin, sürekli olarak okuduğu,
kimi bölümleri ezbere bildiği, kimi bölümleri bir bilinç haline
dönüştürdüğü Mehmet Akif merhumun Safahat’ı da vardı.
Safahat’ın hayatımın her döneminde, bugün de, benim için
vazgeçilemez, ihmal edilemez bir yeri vardır. Bendeniz, kişi-
sel tarihim boyunca, Türkiyede hemen hemen bütün İslamî
akımlarla bir şekilde tanıştım, birlikte oldum, bir şekilde bun-
lara yardımcı oldum, takatim ölçüsünde sorumluluk aldım.
Bugün bulunduğum noktadan bakınca halen merhum
Mehmet Akif ’in aşılamadığını görüyorum. Aşılması gerekir-
di diye düşünüyorum. Necip Fazıl Bey’in ve Büyük Doğu’nun
