Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 142

140
bir soba kurdular. O zamanlar birçok ev gibi bu yeni
apartman da sobayla ısıtılıyordu.
Beylerbeyi sahilinden evin bulunduğu yamaca ka-
dar dik bir yokuştan çıkılıyor. Bu yokuşu yürüyerek
çıkanlar çok. Bazıları da tıklım tıklım dolu akşam
otobüsleriyle veya minibüslerle ulaşıyor evlerine.
Neyse ki, Zarifoğlu’nun işini gören bir binek ara-
bası var. Onunla iniyor her gün aşağıya, orada bir
yere bırakıp Boğaz’ı vapurla geçerek Harbiye’deki iş
yerine ulaşıyor. Akşamüzerleri yokuşun başındaki
berber dükkânında eğleşiyor bir süre. Şairlerin, ya-
zarların uğrak yeri bu dükkân…Ayın kimi edebiyat
dergileri de bulunuyor orada. Artık kırklı yaşlarını
süren berberin -Nurettin Durman- tek tük şiirleri yer
alıyor bunların bazılarında.
Ufak tefek ihtiyaçlarını da temin ettikten sonra ara-
basına binip evine çıkıyor şair. Çıkarken yokuşta
rastladığı tanıdıklarını, yaşlı insanları da alarak.
Gittiğimizde zaman zaman biz de uğruyoruz bu
berber dükkânına. Ancak güzel havalarda daha çok
iskeleye iniyoruz. Orada, caminin hemen yanı ba-
şında, büyük ağacın altındaki çay evinde oturuyo-
ruz Boğaz’a karşı. O civarın müstesna köşelerinden
biri burası. Yazın en sıcak günlerinde bile esintili.
Boğazın suları, su üstünün kendisine özgü kalaba-
lığı -açıktan geçen tekneler, sürat motorları, gemi-
ler- insanı oyalıyor; karşı sahiller gözü çekiyor; zihni
dinlendiriyor otururken. Bazen kalabalık oluyor bu
oturmalar. Çaylar eşliğinde
-Zarifoğlu’nun iç neşesiy-
le zenginleşen- sohbetler yapılıyor.”
43
43 Âlim Kahraman;
Cahit Zarifoğlu’yla Yedi Yıl
, Mektuplar-Anılar,
1...,132,133,134,135,136,137,138,139,140,141 143,144,145,146,147,148,149,150,151,152,...174
Powered by FlippingBook