110
nünün derunî kaynakları aşağı yukarı bize gene
böyle bir şiir verecekti. Ama bu şiir Müslümanca bir
havayı değil, o görüş her ne idiyse onu terennüm
ve teneffüs edecekti. Cahit’in şiiri hem kaynakları
hem yapısı itibarıyla müstakil bir alanın ürünüdür.
Deminden beri konuştuklarımızın çerçevesinde
baktığımızda bu şiirin gökten zembille inmediğini
de ifade etmiş oluyoruz. Cahit’in şiiri aynı zamanda
kendi çağının, ayak bastığı toprağın da bir ürünü-
dür. Bu şiirlerde ve bu öykülerde İslam, bir malze-
me olarak kullanılmamıştır. Dünyaya Müslümanca
bakışın sonuçları yansımıştır.
Bir Cahit Zarifoğlu portresi çizmeniz mümkün mü?
Cahit, benim için sempatik bir insandı. Benim için
diyorum, çünkü ona zaman zaman sempatiyle bak-
mayan kimselere rastlamak da mümkündü. Fakat
onu ister sempatik bulanlar, ister sempatik bulma-
yanlar olsun bu duygularını geçici ve arızî durum-
larda daima değiştirebilirlerdi. Bu onun çevresin-
dekilerin değişmesiyle mi ilgiliydi, yoksa Cahit’in
özelliklerinden mi kaynaklanıyordu? Bunu ben-
ce Cahit’in özellikleriyle açıklamak uygun olacak.
Cahit, her zaman iradeli ve kararlıydı. Daha da
önemlisi müstakil hareket etmek ve müstakil karar
vermek onun başlıca özelliklerinden biriydi. Şayet
doğru bulduğu yolda yürümek için kendi kararının
isabetine inanıyordu ise sürüden ayrılmaktan perva
etmezdi. Bu, bence onun kişiliğinin en güçlü yanla-
rından biriydi. Kendi kararının doğruluğuna başka-
larını ikna etmeye çabalamaktansa doğru bulduğu
yolda tek başına yürümeyi tercih ederdi.