77
bunu değiştirdi. Bir nevi Ankara ekolüydük biz.
Kimimiz okumak için, kimimiz çalışmak için gelmiştik.
Yine de derin bir kırılma değildir bu Ankaralı şiir.”
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç’un sosyal projesini fark eden
edebiyat kano- nu, İkinci Yeni’nin bu öncü şairini
görmezden gelmeyi tercih eder. Ahmet Oktay,
durumu olabildiğince açık bir biçimde şu sözlerle
ortaya koyar:
“1960’lardan sonra yazınsal iktidar ‘İkinci
Yeni’ girişiminde açık ve örtük (günümüz şairlerinden
Karakoç’a borçlu olanları rahatlıkla çıkarabilir dikkatli
okur) bir yeri olanSezaiKarakoç’unçevresinde bir sessizlik
oluşturmayı bilmiş, bir ortakyaşarlığı (symbiosis) seç(e)
meyen Karakoç da bu yazınsal iktidarı bir daha görmemek
üzere dışlamıştır.”
52
Dışlamanın ne denli belirgin olduğunu, Muzaffer
Erdost’un yazdıklarından izlemek mümkündür.
Erdost 1957 Şubat’ında Sezai Karakoç’u da İkinci
Yeni şairi olarak sunar.
53
Tartışma doğuran
‘Şiirimizi
Götürenler’
başlıklı yazısında şairin adını İlhan Berk,
Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Ece
AyhanveÜlküTamer’inyanındaanar.
54
Fakat sonraki
yıllarda İkinci Yeni için söz aldığında, başlangıçtaki
birlikteliğe rağmen, Sezai Karakoç’un bu şiir içinde
hiç yeri olmamış gibi konuşur. Aynı durum, ikircikli
bir vefa duygusu ve ‘jest’le Cemal Süreya’da da
gözlenir. 1950’lerde İkinci Yeni’ye eleştiriler getiren
52
Ahmet Oktay;
Yazılanla Okunan
, Yazko Yayınları, İstanbul 1983.
53
Muzaffer İlhan Erdost,
Tartışma Yanılmaları
, Pazar Postası, S. 6, 3 Şubat
1957.
54
Muzaffer İlhan Erdost, Şiirimizi Götürenler, Pazar Postası, S. 5, 27 Ekim
1957.