Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 12

10
davranış olur kanaatindeyim…
Karagöz’e anavatanında sahip çıkmak biz sa-
natçıların boynunun borcudur… Yoksa bizler
onun bu teknoloji çağında bile hâlâ geçer-
liliğini yitirmediğini, söyleyecek çok sözü
olduğunu, sokakta binlerce Karagöz, binlerce
Hacivat’ın yaşadığını görüp perdeye taşımaz
ve müzeye kaldırıp hapsedersek işte o gün
Karagöz’ün boynu vurulmuş olur…
Bizim Karagöz’ümüz tüm toplumu içine alan,
ayrıştırıcı değil birleştirici bir yapıda-
dır... Bunu Karagöz perdesinde görebildi-
ğimiz onlarca tipten ve bunların ilişkile-
rinden anlamak mümkün... Ekseri oyunların
içeriğine baktığımızda, perde bir dönem is-
tanbul’unun aynası gibidir... Eski oyunlarda
tipler milliyetini ya da dinini saklamadan
toplumda yerini almıştır... Gölge oyunumuz;
kostümlerinin rengi, şiveleri, aksanları,
müzikalitesiyle âdeta Anadolu’nun en renkli
mozaiğidir... Oyunlar, henüz tek tip insan
hâline gelmediğimiz; rengimizin belli oldu-
ğu dönemlerde, en zengin seviyeye yüksel-
miştir... Nihayetinde XVII. yy’da belli bir
kalıba bağlanmıştır… Eski oyunlara “Kar-ı
Kadim”, yenilerine ise “Nev-i İcat” denmiş-
tir...
Karagöz’ümüz en başından beri sözünü esir-
gememiş ve hep hoşgörüyle karşılanmıştır…
Halkın sesi, hakkın sesi olarak uzun yıllar
başarıyla ışığını yakmıştır…
Daha çok genç ve yetişkin gösterisi olan
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,...196
Powered by FlippingBook