96
Amentülerine ek yapıyor, akidelerini yeniden kuru-
yorlar.
Ve bunları hep din adına yapıyorlar…”
31
Mektubu Alan Cemal Süreya Ne Yaptı?
Cahit Zarifoğlu’nun Paris’e gönderdiği mektubu
alan Cemal Süreya ne hissedip ne düşünmüştü?
Cemal Süreya’nın günlüğünden okuyalım:
“760. Gün
Cahit Zarifoğlu ölmüş. Bu günün adı bu olacakmış.
Bir ay kadar önce öğrenmiştim onulmaz sayrılığa
tutulduğunu. Bazı kanserler mutlaka çok büyük bir
çocukluk mutsuzluğuna bağlıymış gibi gelir bana.
Hiçbir bilimsel tutanağı olmayan bukanıya tanıdık-
larımda bir şeyler göre göre vardığımı sanıyorum.
Bir izlenim işte. Zarifoğlu’nu tanıdığım yılları düşü-
nüyorum. Sevinçlerle büyümüştü sanki.
İyi şairdi. İlk şiirleri de iyiydi. (Sezai) Karakoç
çevresinden. Daha yüz yüze gelmeden, 1962’de
bana, Paris’e bir mektup yollamıştı. Adresimi Sezai
(Karakoç)’tan almış. Saklamamışım o mektubu.
Zarifoğlu, o sıra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğ-
renci. Yurtlardan sıkılmış herhal, İstanbul’a dönü-
şümde, birlikte ev tutup oturmayı öneriyordu mek-
tubunda. Ben de bir tuhafım o günler. Bir ölçüsüz-
lük görmüştüm bu öneride.
31 Ahmet Fethi;
Daralan Vakitler,
Hece, Cahit Zarifoğlu Özel Sayısı, S. 126-
127-128, Haziran –Temmuz- Ağustos 2007.