16
de, öğrendiklerini Sait üzerinde uygulamaya başlar.
Sait’e meydan okur ve evin kuru tahtaları üzerinde
yapılan bu tatbikatta öğrendiği oyunları kullanarak
Sait’i yerden yere çarpar.
ON ALTI:
Yine o yıllarda
-lise çağları-
iki kardeş
planör kursuna devam etmeye hak kazanır. Kursa
gitmeye asıl hak sahibi olan Sait’tir. Fakat üzerin-
de aynı zamanda “babalık” yükümlülüğü vardır.
Cahit’se henüz “çocuk”tur, bir başına Maraş’tan
uzak bir yere, Eskişehir’e gitmemesi gerekir. Cahit,
planör kursuna evden kaçarak gider, bir süre sonra
brövesini alarak eve döner. Sait’e yine babalık yap-
ma görevi düşer.
ON YEDİ:
Odasının duvarlarını uçak resimleriyle
donatmıştır. Liseyi bitirme aşamasına geldiğinde
uçma tutkusuna kapılır. Pilot olmak ister. Tanıştığı
Enver adlı bir teğmenin yardımıyla planör dersi al-
mak üzere kampa yazılır. Kampa katılır, uçuş brö-
vesi alır. Uçuş öğretmeninin bir kazada ölmesi üze-
rine uçuş anıları ve üzüntülerini anlattığı bir yazısı
Türkkuşu
dergisinde yayımlanır.
ON SEKİZ:
Bir gün Siverek’te, okulun kapısı önün-
de oynarlarken başöğretmen Sait’i ve Cahit’i yakala-
yıp okula çeker, kayıtlarını yapar. Sonra da durumu
babalarına, Niyazi Bey’e bildirir. Okula başlayışları
böyledir. Sait, o zaman sekiz yaşındadır, Cahit’se
altı buçuk...
ON DOKUZ:
Siverek’te geçen dönemde anneanne
de onlarla beraberdir. Evde, okula başlamalarından
önce o da torunlarına Kur’ân okumayı öğretir. Orada